HABER MERKEZİ
Çoğu insan çocukluk döneminde şu cümleyi mutlaka duymuştur, “Zeki ama tembel.” Özellikle okul çağı döneminde akademik başarısı düşük olan çocuklar için kurulan bu cümle yetişkinliği nasıl etkiliyor? Psikolog Dr. Fatma Kayım çocukluk döneminde bu tarz cümlelerin kullanılmasının yetişkinlik dönemini dahi etkileyebileceğinin altını çiziyor.
“Zeki ama tembel” özellikle okul çağı döneminde akademik başarısı düşük olan çocukların eğitim sürecindeki durumlarını ifade etmek amacıyla yaygın kullanılan bir söylemdir. Sıklıkla bu ifade çocuğun var olan potansiyelini gerçekleştirmediği ve bu potansiyele erişmek için yeterli ölçüde çaba harcamadığını vurgulamak için kullanılır. Bu söylemin temel hedefinin çoğunlukla çocuğu motive etmek olduğu söylense de Bloom Psikoloji’den Psikolog Dr. Fatma Kayım bunun tam tersi olduğunu yani bu söylemin motive etmekten çok kişinin yetişkinlik dönemini bile etkilediğini belirtiyor.
Zaman zaman toplumda ifade edilen tembel insanların zeki olduğu yönündeki ifadelerin gerçeği yansıtmadığını belirten Psikolog Dr. Fatma Kayım, “Tembel insanların daha zeki olduğunu söylemek doğru olmayacaktır. Ancak, zekâ ve tembellik arasında birtakım ilişkilerin var olabileceğini söylememiz mümkün. Sıklıkla gördüğümüz zeki insanların yeni bir bilgiyi yaşıtlarına göre daha az çaba harcayarak edinebildikleridir. Bu durum hiç şüphesiz ki hayatlarını kolaylaştırsa da günlük plan yapma, plan doğrultusunda davranışlarının sıklığına ve süresine karar verme gibi öz düzenleme becerilerinin kazanılmasını geciktirebilir. Zeki insanların özellikle eğitimlerinin ilk yıllarında herhangi bir planlamaya dahil olmadan minimal çaba ile bilgi edinmeye alışmış olmaları eğitim ya da iş hayatlarının ilerleyen yıllarında daha kompleks görevler söz konusu olduğunda onları zorlayabilmektedir. Yaşadıkları bu güçlük ile nasıl baş edebileceklerini öğrenemediklerinde “tembellik” davranışları göstermeleri ise çok muhtemel bir sonuçtur” diyor.
Sonuç olarak “zeki ama tembel” söyleminin kişide işlevselliği sağlayacak herhangi bir vurgu barındırmaması nedeniyle çocukluk çağından itibaren kişiyi olumsuz etiketlemekten öteye bir anlam ifade etmediğini belirten Kayım, “Bu ifade sonrasında yetişkinlerde sıklıkla karşılaştığımız durum kişinin “tembel olma” tanımının dışına çıkmakta zorlanması şeklinde oluyor. Kişi bu durumu kişiliğinin bir parçası olarak yorumluyor ve potansiyeline ulaşmakta zorlanabiliyor. Çocukluk döneminde erişkinler tarafından söylenen bu ifade yetişkinlik döneminde davranışlara yön veren zihinsel yapılar haline geliyor. Altını çizmek gerekir ki her ne kadar yaşanılan sorunların kökleri çocukluk dönemine dayansa da “tembellik” olarak tanımlanan eylemsizlik hali kişinin kendisini ve hayatını düzenleme konusunda yaşadığı güçlükle nasıl baş edeceğini bilememesinden kaynaklanıyor. Bu noktada bir uzmandan destek almak ve eyleme geçmesine engel olan iç seslerini tanımak kişi için işlevsel bir yol olacaktır.” Dedi