Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Mühendislik Fakültesince düzenlenen 6 Şubattaki depremlerin görüşüldüğü “Deprem Bölgesi Zirvesi” deprem bölgesi için umut olurken yıkımın en etkili olduğu il olarak bilinen Hatay’da MKÜ den neden benzer bir toplantı yapılmadığı ise tartışma konusu oldu.
MKÜ neden sessiz?
HABER MERKEZİ
Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Mühendislik Fakültesi tarafından düzenlenen Deprem Bölgesi Zirvesinde konuşan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürü Banu Aslan orada yaptığı konuşmada deprem afetleri başta olmak üzere afetlerle ilgili çalışmalara katıldıklarını ve sonuçlarını değerlendirdiklerini belirtti.
6 Şubat’tan beri sahada çalıştıklarını bildiren Aslan, “Hasar tespit çalışmalarında 9 bin 284 çalışan 11 ilde aktif çalıştı. Bu süreç içerisinde Yükseköğretim Kurulu ile iş birliği yaparak 400 akademisyen çalışanlarımız görev yaptı. Belediyelerimiz çok destek verdi. STK’ler önemli destek sağladı” ifadelerini kullandı.
Gaziantep Valisi Kemal Çeber, afet sonrasının bir başka afetin öncesi olduğunu ve buna göre hazırlıkların yapılması gerektiğini dile getirerek, “En iyi kriz yönetimi kriz hali oluşmadan kriz yönetimidir. Kriz öncesi iyi kurgulanmalıdır. Örneğin Arjantin’de Kuş Gribi görüldüğü zaman öyle tedbirler almalısınız ki ülkemizde bir krize dönüşmesin. Afet sadece doğa olayları değildir. Teknoloji, insan kaynaklı afetler vardır. Bizim artık bu konulara bütünleşik ve bilinçli bakmamız lazım. Bizim çok profesyonel arama-kurtarma ekiplerimiz var. Bizim dirençli şehirlerimiz olmalı ki arama-kurtarma ekiplerine ihtiyaç duymamalıyız” dedi.
Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin de yerel yönetim olarak depremle ilgili çalışma yürüttüklerini, sorumluluklarını yerine getirmeye çalıştıklarını dile getirdi.
GAÜN Rektörü Prof. Dr. Arif Özaydın ise üniversite yerleşkelerini depremde vatandaşların ihtiyacını karşılamak için kullandıklarını ve çeşitli çalışmalar yürüttüklerini belirtti.
İki gün sürecek zirvede, akademisyenler ve araştırmacılar depremlerin teknik, sosyal, hukuki, eğitim, ekonomik, kentsel ve sağlık boyutlarını ele aldıkları zirvede Türkiye’nin ve özellikle de deprem kuşağında olan illerin geleceği konusunda ki görüşlerini dile getirdiler.
Hataylılar ise depremin yıkım merkezinin Antakya olmasına rağmen Mustafa Kemal Üniversitesi gibi köklü bir kuruluşun Gaziantep örneğinde olduğu gibi neden bir girişim yapmadığını merak ettiklerini söylediler.