Yeni Salgın: “NOMOFOBİ”

Aslında hepimizin bildiği “nomofobi” hastalığı yani Türkçe karşılığı ‘Cep telefonundan uzak kalma korkusu’ günden güne yayılan bir salgın haline dönüşüyor.

Telefonunuzu elinize almadan kaç saniye durabiliyorsunuz?

Ben söyleyeyim.

HİÇ!

İşte bu nedenle hepimiz bu salgın hastalığa yakalanmış durumdayız.

Son dönemlerde dijital çağ insanlarının en büyük hastalıklarından biri oldu. İnsanlar oyun bağımlısı iken telefonun hayatımıza girmesi ile telefon bağımlısı oldu.

Yanımızdan bir saniye dahi ayırmaz bir salgın hastalığa dönüştü. Şöyle bir çevrenize bakın ve elinde telefonu olmadan sohbet eden iki insan göremezsiniz.

Bu nedenle yalnızlaşıyor ve gerçek hayattan bağlarımızı koparma aşamasına geçiş yapıyoruz.

Örneğin arkadaşınızla ya da ailenizle bir yerde yemeğe gitsek ilk sorduğumuz soru ‘Piriz var mı? Şarj kutusu var mı?’ oluyor.

İşin daha kötü boyutu telefon ellerimizde uyuyoruz. Eskiden kitaplar başucumuzda olurken şimdi telefonlar ellerimizde hatta yastığımızın altında dolanıyor. Telefona bildirim gelmeden boş boş telefon ekranını açan insanlar haline geliyoruz.

Çok önemli işimiz olsa bile saatlerce sosyal medyalardan çıkmıyor, önemli işimiz telefonmuş gibi onunla zaman öldürüyoruz. Gerekçemiz ise ‘Canım sıkıldı’ oluyor.

***

Parklarda, mekanlarda gençlerden yaşlılara kadar sohbet eden değil de sosyal medya ya içerik üreten ya da başkalarının videolarını izleyen insanlar görmek mümkün. Elinde kitap tutan birini görünce de ‘AAAA’ diye garip garip bakan tayfada var tabii.

Kısacası bu sorunu bir an önce toplum olarak çözmemiz gerekiyor. Sanat etkinliklerine daha fazla gidilmeli veya sosyal aktiviteler çoğaltılmalı ama telefonlardan uzak durulması kesin ve net şekilde açık.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir