HABER MERKEZİ
Kırıkhan Bizim Platformu adına Kırıkhan’ın deprem sonrası planlamasıyla ilgili bir açıklama yapan Platformu Sözcüsü Dr. Zehra Güngördü, planlamanın birçok hukuki boyuta yol açabileceği gibi Kırıkhan’ın demografik yapısına da zarar verebileceğini söyledi.
Kendisi de aynı zamanda Şehir ve bölge Plancısı olan Dr. Zehra Güngördü açıklamasında şunları söyledi: “6 Şubat tarihi saat 4.17 gününden sonra memleketimiz Kırıkhan çok derin yaralar aldı. Kırıkhan’ın şehirciliği ile ilgili deprem öncesinde de pek çok sorunlarımız vardı. Ancak deprem sonrası planlama süreçlerinde yürütülmek istenen projelerin de pek çok sıkıntılı yönleri olduğunu düşünüyoruz. Bu sıkıntıları oluşturan etkenlerin başında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın 31.08.2023 tarihinde Kırıkhan’da ilan ettiği rezerv alan sınırları olduğunu düşünüyoruz. Bakanlıkça rezerv alan ilan edilen bölgede yapılacak alansal uygulamalar kentin bütüncül planlanmasının önüne geçecek, kentin ulaşım sorunlarını daha da kronikleştirecek, uygulamada pek çok hukuki sorunlarla yüzleştirecek ve imar ile mülkiyet haklarının korunması açısından eşitsizliğe yol açacaktır. Kente dair bir uygulama sınırı belirlenirken minimum hukuki probleme yol açacak ada bazlı uygulamaların plan bütünlüğü içerisinde kurgulanması gerekmektedir. Yani rezerv alan yerine plan bütünlüğü çerçevesinde ada bazlı özel proje alanı uygulamasının daha doğru bir adım olacağını düşünüyoruz. Bir diğer boyutuyla rezerv alan sınırları içindeki orta ve az hasarlı yapıları rezerv alan uygulamasına tabi tutmak demek, insanların Kırıkhan’dan göç etmesini teşvik etmek, Kırıkhan’ın demografik yapısını değiştirmek demektir. Kırıkhan Bizim Platformu olarak kentimize dair en büyük korkularımızın başında Kırıkhan’ın kent belleğini kaybetme olasılığımız gelmektedir. Özellikle nesilden nesile yaşayan Kırıkhan’ın esnaf kültürü bizi bu kente bağlayan en önemli etkendir. Bizler daha iyi bir Kırıkhan için planlama sürecinin biz Kırıkhanlılar ile birlikte kurgulanması gerektiğinin altını çizmek istiyoruz. Kırıkhan, Kırıkhanlılar olmadan planlanamaz. Bizler plan sürecine dair şeffaf bir biçimde bilgilendirilmek, yediden yetmişe hepimizin dahil olduğu birlikte tasarım sürecini önemseyen bir planlama süreci bekliyor ve istiyoruz. Sürece dair ilk beklentimiz ise rezerv alan sınırları içinde yapılacak uygulamalardan vazgeçilerek, yıkımın alansal olarak büyük olduğu bölgelerde şehircilik ilkelerine uygun daha bütünsel ve kentin sorunlarına uzun vadeli çözümler üreten, mülkiyet hakkını gözeten bir planlama anlayışının acilen benimsenmesi ve uygulamaya geçirilmesidir” dedi.
