Yazmanın Çeşitleri:
Fıkra, makale, deneme, eleştiri, kitap inceleme, kitap tanıtımı, gezi, sohbet, röportaj (söyleşi, mülakat), anı, günlük, biyografi, masal, hikâye (öykü), roman, tiyatro, şiir yazmayı sayabiliriz.
Fıkra Yazma: Gazete ve dergilerde herhangi bir konu yahut günlük bir olay hakkında görüş ve düşüncelerin fazla derinliğe girilmeden ve ispatlama gereği duyulmadan anlatıldığı kısa ilginç fikir yazılarına fıkra denir. Fıkraların dili sade ve anlaşılır olup tüm halk tabakasına hitap edebilmelidir. Makaleye göre daha kısa olan fıkrada makaledeki gibi ciddilik, aşırı bilimsellik ve ispatlama arzusu yoktur.
Makale Yazma: Herhangi bir fikri, delillere dayandırarak açıklama, bir görüşün doğruluğunu/yanlışlığını ispatlamak amacıyla yazılan mensur yazılardır (Ağca, 2003). Makale fikir yazısıdır; bu sebeple ağır başlı, ciddi bir tavrı vardır. Makalede yazarın inandırıcı bir üslubu, savunduğu bir fikri vardır (Beyreli, Çetindağ ve Celeboğlu, 2005)
Deneme Yazma: Edebi tür olarak deneme, “herhangi bir konuda yazarın kendi görüş ve düşüncelerini içtenlikle, kendisiyle tartışır gibi, iddiasız ve kesin yargılara varmadan yazdığı yazılar”dır (Oğuzkan, 2001). Bir fikir yazısı olan deneme ne makale ne fıkra ne de sohbet özelliği taşır. İddiacı, ispatlayıcı bir havası olmamakla birlikte yazar kendi duygu ve düşüncelerini okurla konuşurcasına bir üslupla anlatır.
Eleştiri Yazma: Herhangi bir fikir ve sanat eserini veya bazı kimselerin toplum karşısındaki tutum ve eğilimlerini iyice tanıyıp, okuyup, inceledikten sonra yazılan değerlendirme yazılarına denir. Eleştiri yazılı bir metni, bir insanı, bir olay ya da olguyu, bir fikri veya konuyu, doğru ya da yanlış yanlarını ortaya koymak maksadıyla yazılır. Eleştiride bakış açısı çok yönlüdür. Objektif değerlendirme esastır. Tek yönlü olduğu vakit ya övgü olur ya da yergi. Eleştiri yazmak için; geniş bir bilgi birikimine, farklı bakış açısına, özgür düşünce yapısına, objektif yaklaşıma ve tutarlı davranışa ihtiyaç vardır. Eleştiride ele alınan eserin güzel ve çirkin, doğru ve yanlış yönleri gösterilir.
Kitap İncelemesi Yazma: Birkaç sayfayı bulabilen bu yazı türünde, ele alınan kitap, enine boyuna tanıtılır, tartışılır ve kitabın bazı yerlerinden aktarmalar yapılır. Kitap incelemesinde, yapılan eleştiriler, kitabın üstün yanları ve bulunmasında yarar görülen hususlar kitabın sonraki baskısında veya yeni kitapların yazılmasında yol gösterici olacaktır. Ancak bunların olması için kitap incelemesinin de belirli bir kalitede, en azından tarafsız ve kapsamlı olması gerekmektedir.
Kitap Tanıtım Yazısı Yazma: Tanıtımda fazla teferruata yer verilmeyip kitap hakkında eleştiri yapılmaz. Sadece kitap hakkında bilgi verilir. Ülkemizde özellikle gazetelerde yapılan kitap tanıtımlarında kitapların, çoğunlukla sadece arka kapaklarındaki yazılardan hareketle tanıtım yapıldığı görülmektedir. Hâlbuki bu kitabın tanıtımı için yeterli olmamaktadır.
Gezi Yazısı Yazma: İnsanların yeni yerler görme ve keşfetme isteği sadece geçmişe mahsus değildir. Günümüzün insanları da en az eskiler kadar önce yakın çevrelerini sonra da kendi çevrelerinin dışında kalan uzak yerleri gezip görme ve tanıma ihtiyacı duymaktadırlar.
Eskiden “seyahatname” adı verilen “gezi yazısı” şöyle tanımlanmaktadır:
Gezilip görülen herhangi bir yerin ilginç yönlerini ve özelliklerini anlatan düz yazılara verilen ad (Saraçoğlu, 2000).
Sohbet Yazma: Sohbet yazıları genellikle gazete ve dergilerin iç sayfalarında ve hafta sonuna rastlayan günlerde yayımlanır. Böylece okuyucunun boş vakitleri hoşça geçirmesi sağlanır.
Röportaj (Söyleşi, Mülakat) Yazma: Bir yazarın herhangi bir kişiyi, olayı, kurumu veya yeri çeşitli yönleriyle tanıtmak amacıyla yazdığı, belge ve resimlerle desteklediği yazılara röportaj denir. Röportajlar genelde dergilerde ve gazetelerin hafta sonu eklerinde veya özel yazı dizisi olarak belli sayfalarda yer alırlar. Röportaja “söyleşi” ve “mülakat” gibi adlar da verilmektedir. Bu tür tanınmış kişilerle yapılan röportajlarda kişiye doğrudan doğruya soru sorma yoluna gidilebileceği gibi kişiye sorular yazılı olarak verilip yine yazılı olarak cevaplar da alınabilmektedir.
Anı (Hatıra) Yazma: İnsan hayatı geçmiş, bugün ve gelecek olmak üzere üç boyutludur. Hayatımızın önemli bir kısmını oluşturan düne ait hatıraların seçilmiş, özel parçalarının derlenip toparlanması da “anı” türünü meydana getirmektedir.
Hatıra, tanınmış kimselerin ömürleri içinde olup biten vakaları çekici üslupla kaleme almalarından doğan bir yazı türüdür (Kabaklı, 2002).
Genellikle çeşitli alanlarda tanınmış kişiler olmak üzere, bir kimsenin yaşadığı veya tanığı olduğu bazı olayları, bu olaylarla ilgili bilgi ve gözlemlerini anlattığı yazılara anı (hatıra) denir (Uslu, 2007).
Günlük (Günce) Yazma: Günü gününe tutulan anı yazısı veya bu yazıları içine alan eser, günce. Günlük bir edebiyat türüdür. Sabır işidir günlük yazmak. Yaşanmışlığın tadı kadar gündeliğin ayrıntısı ile de güzelleşir günlükler.
Tartışmacılar genellikle günlükleri ikiye ayırmışlardır: Dışa dönük günlükler, içe dönük günlükler. Bunlardan birincisi yayımlanmak için tutulan günlüklerdir. Bu yönden de günlükçü gözlerini kendi içine değil, dışa çevirir. Hemen hemen her olay, olgu ya da insanlık durumundan söz açar günlükçü. İçe dönük günlüklere gelince, bunlara ruhbilimsel günlükte diyebiliriz. Günlükçü gözlerini kendi içine çevirir kendini tanımaya çalışır. Bu türde yazılan günlüklere “özel günlük” diyenler de vardır.
Biyografi (Yaşam Öyküsü) Yazma: Biyografiler, insanların yaşam gerçeklerinin anlatıldığı yazıların başında gelmektedir. Günümüzde “öz yaşam öyküsü” şeklinde de kullanılan kelime dilimize Fransızcadan geçmiştir.
Yaptıkları ve yaşayışlarıyla okurların ilgisini çekebilecek nitelikte olan kişilerin değişik kaynaklardan yararlanarak yaşamlarını inceleyip anlatan düz yazı biçimidir. (Özdemir, 2002)
Masal Yazma: Masallar, kahramanlarından bazıları hayvanlar ve tabiatüstü varlıklar olan, olayları masal ülkesinde cereyan eden, hayal mahsulü olduğu halde dinleyicileri inandırabilen bir sözlü anlatım türüdür.
Hikâye (Öykü) Yazma: Yaşanmış ya da yaşanması mümkün olayların ve durumların, gerçeğe yakın bir şekilde tasarlanarak bir plan çerçevesinde (kişiler, yer, zaman belirtilerek) romana göre daha kısa anlatılmasıdır (Uslu, 2007).
Roman Yazma: İnsanın veya çevrenin karakterlerini, göreneklerini inceleyen, serüvenlerini, duygu ve tutkularını çözümleyen, kurmaca veya gerçek olaylara dayanan uzun edebî türdür (TDK, 2005).” (1)
1) Doç. Dr. Ali Fuat Arıcı-Doç. Dr. Suat Ungan, “Yazılı Anlatım El Kitabı?” Pegam Akademi Yayınları, 2012, Birinci Baskı.