Çocuk demek saf bilinçle olan irtibatının en iyi durumda olması demek. Bir çocuk kendi ruhuna, gönlüne, aklına en yakın haldedir. Ancak bu arada nefsine de en yakın haldedir. Çocuk iyi yetişebilirse bilge ve alim biri, iyi yönlendirilemezse nefsi ve zalim biri olma ihtimali çok yüksek. Çünkü hem saf akla saf gönle ruha ve ruhsallığa en yakın bir pozisyonda, aynı zamanda da nefsine en yakın durumda. Yani senin çocukkenki halin şu anki halinden daha yakın -gönlüne aklına kalbine ve nefsine. Şu an sen uzaksın ruhundan maneviyatından. Arada perdeler var, korkular var, senin yarattığın duvarlar var ama çocukken böyle değildi. Neden? Çünkü sen çocukken titreşimin yüksek, enerjin yüksekdi. Odak noktaların daha azınlıktaydı. Çocukken kendindin. Kendi hakikatine en yakın haldeydin. Ama şu an odak noktaların değişti ve çoğaldı. Bu yüzden kendinden de uzaklaşmış oldun. Çocukken kendin olduğun için enerjin çok yüksek seviyedeydi. Enerjin derken hem fiziksel hem manevi titreşimin şuanki olduğundan kat be kat yüksekti. Algıların daha açıktı, bilincin ve şuurun açıktı. Yani senin çocuk halin Sabi idi. Yani saf hal. Ancak sabiyet nefse de çok yakın olduğu için ne yapıp edeceğini de bilemez haldeydin. Kısaca çocukken yani sabi halde iken reşit değildin. Aklın ermiyordu her şeye. Bu durum, daha anne rahmine ilk tutunduğun andan itibaren bluğ çağına gelene kadar yani aklın erene kadar sürdü. Aklının ermesi nedir? Dünya ile yüzleşmen ve dünyada yaşadığının idrakine varman demek. Yani sen henüz sabi iken yani çocukken, henüz reşit değilken aklın her şeye ermiyordu. Sana ne yapılırsa yapılsın tam farkında değildin ancak bilinçaltın kayıtta idi. Ne hissediyorsan, ne yaşıyorsan, ne algılıyorsan saf bir şekilde kayıt etti. Şu anki kayıt halinden çok daha net bir şekilde hem de. Eğer çocukluğunda olumsuz şeyler yaşadı isen taciz ya da şiddet gördü isen ruhsal travma ve psikolojik travma olacak şekilde bir kayıttan bahsediyorum. Çünkü çocukken sana yapılanı tam akledemediğin için bu şiddet ve tacizleri dayak ve küfürleri isteğin dışında bedenine yapılan hareketleri ya da yüksek sesle söylenen hakaretleri terk edilmeleri en sevdiklerinin ölümüne şahit olmalarını, aşağılanmalarını, yitik halde bırakılmalarını, şu anki olduğundan kat be kat daha büyük bir enerji ile kaydetti bilinaçaltın. Ve çocukken ne yapacağını bilemediğin ve bu yaşadıklarını anlamlandıramadığın için olduğu gibi indi bilinçaltına. Ve orada bir travmaya dönüştü.
Çocuklar dünyadan bihaber kendi dünyalarında yaşarlar ve o dünyadan bluğ çağına girdiklerinde bizim dünyamıza geçiş yaparlar. Kendi dünyalarında sonsuzlukla iç içedirler. Hak hakikati tarafından korunurlar kollanırlar ve ruhsal irtibattları çok yüksektir. O yüzden eskiden falcılar kahinler kehanetçiler çocuk yaşta olanları seçerleredi ve onları kaçırarak yetiştirirlerdi. Çünkü çocuk insan olmanın ona verdiği tüm meziyetlere en yakın haldedir. Bunu bilelim. Ve bu sana yeni bir kapı aralayacak ruhunda. Yarın çocuklarına, sokakta oynayan çocuklara komşunun çocuklarına ya da torunlarına farklı bir gözle bakmaya başlayacaksın. Çocuğu sevindirmek, çocuğun duasını almak çok makbuldur ancak çocuğun bir gözyaşı bile senin hayatını derbeder edebilir. Gerçekten ona zarar verdiysen döktüğü her bir göz yaşı bir ahhh tır ve bu bir telefon iletişimi gibidir direkt hakk hakikati ile bağlantılıdır.
(Devam Edecek)