Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş, Suriyelilerin gelişi ile birlikte belediyelerin yükünün arttığını söyledi..
HABER MERKEZİ
Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş, katıldığı bir televizyon programında Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki göç mutabakatının 5. yıl dönümü ve bölgedeki son durum ile ilgili düşüncelerini paylaştı.
10 yıl önce başlayan savaş sebebiyle ülkesini terk eden 10 milyon Suriyelinin 4 milyonun Türkiye’de yaşadığını hatırlatan Savaş, “Hatay, en çok Suriyeliyi misafir eden şehirler arasında üçüncü sırada yer alıyor. 10 yıldır ekmeğimizden suyumuza kadar tüm nimetlerimizi Suriyeli misafirlerle paylaşıyoruz. İnsani görevimizi yapıyoruz. 5 yıl önce ülkemiz ile AB arasında yapılan 6 milyar avroluk anlaşma var. Biz de özellikle altyapı çalışmalarında bu anlaşmadan faydalanan şehirlerden bir tanesiyiz. Aslında bizim buna çok ihtiyacımız var. Çünkü her 3 Hataylının nafakası ile bugüne kadar 4 kişi geçinmek zorunda kaldı” dedi.
BELEDİYELERİN YÜKÜ ARTTI
Suriyelilerin gelişi ile beraber Hatay halkının pastadan aldığı payın daraldığını ifade eden Savaş, “Bu süreçte belediyelerin yükü arttı. Ankara’dan destek bekledik ancak o destek bir türlü gelmedi. Umut ediyorum ki sorunlar çözülsün ve huzur ortamı sağlansın. Sadece bizim ülkemizdeki değil dünyanın farklı coğrafyalarına dağılan Suriyeliler kendi ülkelerine dönsün” açıklamalarında bulundu.
GELİŞMİŞLİK OLARAK SURİYE’DEN 40 YIL İLERİDEYİZ
Hatay halkı ile Suriyeli vatandaşlar arasında çok büyük sosyal ve kültürel farklılar olduğunu belirten Savaş, “İki ülke arasında büyük entelektüel farklılıklar var. Gelişmişlik olarak onlardan 40 yıl ilerideyiz. Böyle olunca onların su tüketimi, çöp üretimi çok daha fazla oluyor. Ve bu gibi problemlerle daha yoğun şekilde uğraşıyoruz” dedi.
Savaş, Hatay’a gelen Türkiye Delegasyonu Başkanı Nikolaus Meyer Landrut ile görüştüğünü ve bölgedeki durumun gerçekliğini anlattığını belirtti.
Suriye’de yaşanan dramdan psikolojik, sosyolojik ve ekonomik çok etkilendiklerini söyleyen Savaş, “Maalesef egemen güçler bölgedeki asıl hastalığı tedavi etmek yerine pansumanla uğraşıyor. İklim değişikliği, kuraklık, küresel ısınma, susuzluk gibi problemler az gelişmiş ülkelerden göçü tetikliyor. İşsizliği, siyasi çatışmayı beraberinde getiriyor. Bu durum Suriye’de bitse bile yeni yerlerde de yaşanacak. Egemen ülkeler bu soruna kalıcı çözüm bulmalı” dedi.