SONAR GÜNEŞ
Yaşanan 6 Şubat depremlerinde en ağır hasarı alan Hatay’da enkaz kaldırma çalışmaları devam ediyor. Asrın felaketinin ardından 11 ayı geride bıraktık fakat ağır hasarlı binaların yıkım çalışmaları hala devam ediyor. Depremle birlikte hayatımıza giren molozlar uzun bir süre hayatımızda kalacak gibi duruyorlar.
Yurttaşlar işini düzgün yapmayan yıkım ekiplerinden şikayetçi. Moloz yığınlarının ne zaman düzenli bir şekilde toplanacağı vatandaşların merak konusu oldu ve yıkım ekiplerini eleştiri odakları yaptılar.
Artık bu tarz görüntüler görmek istemeyen vatandaşlar: “Kafamızı nereye çevirirsek çevirelim ya iş makinesi görüyoruz ya da moloz. Biz artık bu tarz görüntüler görmekten çok sıkıldık. Molozlar gelişigüzel etrafa saçılıyor. Deprem ayrı dert oldu moloz ayrı dert oldu. Depremin üzerinden 11 ay geçti fakat Antakya hala aynı durumda çok zor bir felaket atlattık evet ama bir şeylerin artık yoluna koyulması gerekiliyor yani en azından bugüne kadar ağır hasarlı binaların yıkımının bitmiş olası gerekiyordu fakat hala devam ediyor ağır hasarlı binaların yıkımı. Ne ararsanız var Hatay’da şu an. Molozların arasından çıkan tozlar bizi hasta edecek diye çok korkuyoruz. Sağlığımız tehlike altında fakat hiçbir şey yapamıyoruz. Şehrimizi de terk etmek istemiyoruz. Hatay’ın vatandaşlarına ihtiyacı var. Hatay tarihte 7 defa yıkılıp 7 defa ayağa kalkmış. Şimdi ise 6 Şubat tarihinde 8.defa yıkıldı ve yeniden ayağa kalkmak için emek ve sabır gerekiyor. Bizler 6 Şubat tarihinde resmen kıyameti yaşadık. Merkezi Kahramanmaraş diyorlar evet ama biz inanmıyoruz. Merkezi kesinlikle burasıydı. Bizler depremi unutmadık, unutmaya da niyetimiz yok. Artık molozların ve iş makinelerinin tamamen hayatımızdan çıkmasını istiyoruz. Önceden moloz ne demekti iş makinesi ne demekti bilmezdik. Depremle birlikte onların da ne demek olduğun bir şekilde öğrendik. Yaşadığımız felaketten sonra girdiler ve bir daha hiç çıkmadılar ne zaman giderler belli de değil umuyoruz ki hayatımızdan en kısa zamanda çıkarlar. Biz artık molozlar yerine çiçekler, ağaçlar ve yeşillikler görmek istiyoruz.” Dediler