Şiir Köşesi – Nebih Nafile

Antakya’dan Dünyaya Açılan Pencere…

ŞİİR KÖŞESİ

yüreğin çarpıyorsa hâlâ

gözlerinin pınarları akıyorsa

sevinçte, hüzünde ya da

akıyorsa kanın tüm hızıyla

yaşam da senin için akmakta

senin için ey güzel insan…

Antakya’dan, dünyanın bütün insanlarına açılan bir pencere araladım. Öyle bir pencere ki; paylaşacağımız şiirlerimizde aşkı, umudu, yaşama sevincimizi dile getireceğiz. Dünya, ancak iyilikle kurtulur. O halde şiirlerimizle güzelleştireceğiz… Her hafta bir değerimizin şiirini sizler için seçiyorum. “Senin İçin” şiirimin bir bölümü ile pencereyi araladım. Bu haftaki şiir köşesi özel konuk; İstanbul’da yaşayan şair Ali Ekber Ataş’ın Müseccel Bir Kızılın Ol Hikâyetiadlı şiiri ile penceremizi sonuna kadar açık bırakıyorum. Şiir tadında bir ömrünüz olsun…

MÜSECCEL BİR KIZILIN OL HİKÂYETİ

[Müseccel yalnızlığına Enver Gökçe’nin]

susarak anmak anarak yaşamak zorundayız

dedi şair bileyi taşımız bu

kavgamızın mevsimiydi gülmelerin

kalbimde bir yusufçuk aklımda hikâyeler

denizgil bir inançla yürüdüm on yaşındaki ben

girlevik şelalesinden dolmabahçe rıhtımına

surrealist değil yalın bir kavganın tümrealistiyiz

ne gerek var beklemeye esbabı mucibeli hükmü

tescillensin yeter komünistliği bu aşkın

boynumda ölüm fermanları iplemedim hiç

yıkıp geçtim kurtuluş dünlerinden o düzenleri

bir bilsen keşişleme kuzeygil dağlarımızı

dağlardan munzur’a bakan köyümüz köylülerimizi

dalgalı denizlerimiz 68’li ilkyazlarımız bir kızıla hikâyet

yirmi beş saate çıkardım çalışma günlerimi

yediden yetmiş sekize haftalarımı

sen olsan örneğin beşinci mevsimi yılın

ne kaldı dersen o bitmeyen davamızdan

sırlanıp saklandı bilinenler bilenler suçladı seni

sırf bu yüzen kırk dört yıllık tümrealistliğime

zamanın bahçesinde mülk edinip zamanı

peşine düştüm davanın yusuf ile balaban’ın

arada bir avucuma koysan tabutluktan kalma acılarını

sovuttuklarını ısıtsam susarak ansak anarak yaşasak

kalbimin beşiğini sızlatıp durur bitmeyen yalnızlıkların

enistü” günlerinden tabutluklardan failatün anlarından

karasuyu olur muydun erzincan’ımın fırat’a kardaş

kemaliye’den ünler miydin muzaffer şerif için

müseccel kızıllığının ela gözlülerini

eğinli bekir’in yusuf ile balaban’ın mürettip hasanın bir de

ille de dost dost diyen kızılca kıyamet kavgamızı

ALİ EKBER ATAŞ

28 Mart/3 Nisan 2021

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir