Antakya’dan Dünyaya Açılan Pencere…
yüreğin çarpıyorsa hâlâ
gözlerinin pınarları akıyorsa
sevinçte, hüzünde ya da
akıyorsa kanın tüm hızıyla
yaşam da senin için akmakta
senin için ey güzel insan…
Antakya’dan, dünyanın bütün insanlarına açılan bir pencere araladım. Öyle bir pencere ki; paylaşacağımız şiirlerimizde aşkı, umudu, yaşama sevincimizi dile getireceğiz. Dünya, ancak iyilikle kurtulur. O halde şiirlerimizle güzelleştireceğiz… Her hafta bir değerimizin şiirini sizler için seçiyorum. “Senin İçin” şiirimin bir bölümü ile pencereyi araladım. Bu haftaki konuk şair; İstanbul Kartal’da yaşayan şair Figen Tan’ın “Yazan Kadının Hikayesiydi” adlı şiiri ile penceremizi sonuna kadar açık bırakıyorum. Şiir tadında bir ömrünüz olsun…
YAZAN KADININ HİKAYESİYDİ
O, yazan kadının hikayesiydi
elinde kalemi,
elinden düşürmediği defteri
öylece oturmuş sahilde
yazıyor da yazıyor
siliyor siliyor tekrar yazıyordu
bir dakika olsun ayıramadım gözlerimi.
kadında,
maviliklere takılı kalmış gözleriyle,
uzaklarda kalmış aklı ile derin derin
düşünüyor düşününce de sürekli yazıyordu
yazdıklarını merak ediyordum doğrusu
lakin,
bense,
yazdıklarından çok sildiklerini merak ediyordum
yazdıklarını sildiren şey neydi?
peki;
yazdırmaya sebep olan duyguları neydi?
kalksam çekinmesen varsam yanına,
sorsam diye de düşünüyorum bir yandan da…
anlatır mıydı?
anlatsa sırlarını
yazdıklarına haksızlık eder miydi?
anlatacak olsa yazar mıydı?
kadın yazdı yazdı sayfalar dolusu
bir ara, kadınla göz göze geldik.
anlamış olacak ki!
yalnızlığımı da fark edip, yanıma geldi
işte o zaman,
saatler süren sohbet başladı aramızda
yazdıklarını merak ettiğimi anladığını
söyleyerek
Yazdıklarından birkaç satır okudu
Kadın okudu
Bense, dinledim meraklı gözlerle
Kadın;
bir gün;
gün gelecek yazdıklarımı okuduğunda
sildiklerim hakkında bir fikrin olamayacağı
için kalbim kırık gönlüm buruk kalacak
uzak diyarlarda
hoş,
sildiklerimi okuyor olabilseydin
ne sen ne de ben aynı biz
olamayacağız uzak diyarlarda
sen de ben de ayrı hayatlarda
kadın sustu
bense,
yazdıklarından çok sildiklerinin
neler olduğunu anlamanın
burukluğu içerisindeyim
şimdi…
FİGEN TAN