Hatay’ın kent merkezinde sıkça rastladığımız sokak hayvanları, vatandaşları ikiye bölmüş durumda.
Sokak hayvanlarının şehir içinde gelişi güzel bırakmasına tepki gösterenler, “Zaman zaman istenmeyen olaylar yaşanıyor. Sokak hayvanlarının saldırısına uğrayan çocuklarımız, yaşlılarımız oluyor. Bazen de sokak hayvanlarına saldırı yapılıyor, eziyet ve işkence yapılıyor” dediler ve sokak hayvanlarını ivedilikle toplatılması çağrısında bulundular.
Sokak hayvanlarının yerinin yaşam alanları olduğunu belirtenlerde, “İnsanların nasıl yaşam hakkı varsa, hayvanlarında aynı şekilde yaşam hakkı bulunuyor. Doğa ile iç içe yaşamak ve toplumla birlikte olmanın hiçbir sakıncası yoktur. Siz bir şey yapmadıkça hayvanlardan zarar gelmez, hatta insandan daha sadıktırlar” diye karşıt görüşe tepki gösterdiler.
İki görüşe de saygı duyuyorum..
Haklılık payları var!
Ama!
Olayı sadece hayvan sevgisi ile bağdaştırmamak gerekiyor..
Hayvanların da rahat edebileceği, yeme ve içme sıkıntısı yaşamayacağı alanları düşünmek daha doğru olur diye düşünüyorum.
Sokak hayvanlarını gelişigüzel sokaklara salıvermek, doğa ile iç içe yaşamasını sağlamıyor..
Yiyecek, içecek avına gönderiyorsunuz..
Bulamadığı zaman, karnı aç olduğu zaman hırçınlaşıyor, sağa-sola saldırıyor..
Herkes açın halinden anlamaz!
Hayvanlara sopalarla, taşlarla, saldıranlar, kovalamacalar, kaçanlar..
Bu tür manzaralar hoş değil..
Köprü başında ve Saray Caddesinde canlı olarak tanıklık ettim.
Üzüldüm, içim parçalandı sokak hayvanlarına yapılan şiddeti..
Sokak hayvanlarının daha modern bir ortamda yaşam hakları var..
Yemesi, içmesi düzenli, dinlenebileceği alanlara ihtiyacı var..
Şehrin ortasında kimin nasıl davranacağı, kimin ne yapacağı belli olmayan yerlerde değil..
Herkes şefkatli olmuyor, herkes sevecen olmuyor!
Bu yöntem ile sokak hayvanlarına;
Şefkat mi, eziyet mi gösteriyorsunuz!