İl: Hatay, İlçe: İskenderun, Mahalle: Yenişehir; sahile 5 dakika mesafede katsız bir ev. Takvim 2 Şubat 1963, cumartesi gününü gösterirken; sabahın çok erken saatlerinde, ağlamaklı da olsa, bağıra çağıra sesimi duyurmuşum. Çok düşünmeden her iki dedemin adını verip, beni onurlandırmışlar. Güzel bir bebeklik sonrası mahallede anaokuluna giden ilk çocuk oldum. 5 yaşımda okuma yazma, 6 yaşımda matematik biliyordum o yüzden ilk okulun ilk yılları çok yaramazdım, çünkü bildiğim şeyleri anlatıyordu öğretmenlerim.
Evet, on dakika mesafede Mithatpaşa İlkokulu, yirmi beş dakika mesafede 5 Temmuz Ortaokulu ve yarım saat mesafede İskenderun Lisesi’nde temel eğitimlerimi tamamladım. Ortaokulun son yılı âşık oldum, sırf bu yüzden nedense çok çalışıp iki dönem takdirname aldım ama bunun benim duygusal yaşantıma bir yararı olmadığını sonradan anladım. Özellikle lise gerçekten çok zorlu geçti çünkü özellikle gençler arasında sağ-sol olayları her gün yaşanıyor, ülkede her gün ölümler yaşanıyordu. Polis artık bizden olmuştu, her teneffüste görüşüyorduk. Her şeye rağmen çalışıp sınava girdik, bir yıllık Ç.Ü. İşletme Fak. deneyimi sonrası tekrar sınava girip şu anda artık olmayan O.D.T.Ü. Gaziantep Mühendislik Fakültesi, Elektrik-Elektronik Mühendisliği bölümünü kazandım. Mezuniyet sonrası PTT sonradan Türk Telekom’da farklı unvanlarda çalışıp emekli oldum.
1996 yılında sevgili Gülcan ile evlendim, bugün itibariyle oğlumuz Yetkin üniversitede, kızımız Pırıl Su 11. Sınıfta.
Üniversitede eğitimim uzun sürdü, bu sürede umutlu, umutsuz, neşeli, hüzünlü ve duygusal pek çok zamanlar yaşadım. Yazmaya böyle karmaşık duygular yaşarken başladım diye düşünüyorum, yani 80’li yılların sonunda. Aslında yazmak yoktu aklımda, eğlencesine kağıtlara karaladığım kelimelerin bir araya gelmesiyle ortaya bir şeyler çıktığını gördüm. Yıllar geçtikçe karalamalar şekil değiştirdi, sonrasında bunlara yenisi eklendi. Bunları yazmak için kendimi zorlamadım, herhangi bir zamanda herhangi bir yerde aklıma gelen kelime veya cümlenin altını üstünü doldurup kendimce eğlendim dediğim gibi. Bunlar dolaplarda, çekmecelerde, çantalarda dağınık bir haldeydi ve yıllar içerisinde birçoğunun özgün değişimlere uğramış olduğunu gördüm ve toparladım.
Sayıları fazla olmasa da bazı dostlarla paylaşıp fikirlerini aldım, olumlu yorumlar gelince de bunları alışılmışın dışında bir dosya haline getirip gönderdiğim yayınevi kitap olarak basmaya uygun gördü ve ortaya ‘Düşlere Düşenler’ çıktı.
Şiirsel Dokunuşlar
“Gülcan, Sabah Yetkin ve Pırıl Su için” notuyla “Düşlere Düşenler” şiir kitabı şiirsel dokunuşlarla okuyucuya; akrostiş, harflerden 4lemeler, klasik denemeler şeklinde farklı tekniklerle ulaşmış. 978-625-7398-70-1 ISBN numarasıyla 80 sayfa olarak Ateş Yayıncılık’tan yayınlanmış.
Çisil bir yağmur ıslatırken saçlarımı
bulutların arkasına saklanır güneş
rüzgar hafif ve serkeş
bir yaprak sallanır ağaçta
sallanır ve düşer
sararmış ufukta gölgeler
ve bir serçe üşür
çalılığın dibinde
titreşir güzellikler
Mehmet Mahmut Yazıcı