“Sevgiye kalbinle inanırsan onunla iyileşirsin. Eğer herkes sevgiden konuşmak yerine SEVGİ vermeye başlarsa bu dünya cennet olur.” OSHO
Bütün okurları, yukarıdaki alıntının üzerinde düşünmeye davet ediyorum. Zira en çok konuştuğumuz ama en az deneyimlediğimiz duygudur, SEVGİ.
Kendimizi, başkalarını, tabiatı, hayvanları vs. sevdiğimizi söyleriz. Peki, gerçek bu mu? Bu soruya doğru yanıt verebilmek için öncelikle SEVG nedir? Sorusunu cevaplandıralım. Değer bilme + etken ilgi + merak = SEVGİ. Bu formülün izdüşümünde yeniden soralım:
SEVGİ NEDİR?
Öncelikle SEVGİ bir duygudan çok daha fazlasıdır, diyerek kelama başlayalım. Bir bilinç seviyesidir. Bizim sevgiyi deneyimleme şeklimiz bilinç seviyemizi ortaya koyar. SEVGİ yoğun bir değer bilme duygusudur aynı zamanda. Her şey için hissedilebilir.
Yaşamın kendisine.
Başka bir kişiye.
Yaratıcılığımıza.
Aklımıza.
Bedenimize.
Tabiattaki her türlü bitkiye, hayvanlara.
Evrene ve onun işleyiş biçimine.
Hayatın temel yasalarına vs. vs. vs.
Ama öncelikle kendimize.
Kendimizi sevmiyorsak kimseye verebilecek bir şeyimiz yok demektir. Kendini sevmenin iyileştirici ve dönüştürücü gücü var. Kendimizi sevmek yaşamımızda mucizeler yaratır.
Benim kişisel iyileşme hikayemi bilenler şunu da iyi bilir. Ben zihnimi, ruhumu ve bedenimdeki bütün hastalıkları kendimi nasıl seveceğimi öğrenerek iyileştirebildim. Holistik iyileşme kendini sevmek üzerine kurulu. Dahası, bana geliş sebepleri ne olursa olsun uygulamalı seanslarımda üzerinde çalıştığımız temel olgu: Kendini sevmek.
Bu öğretinin yöntemleri hem basit hem de kararlılık ve sabır isteyen bir süreç işidir. Bu yolculuğa çıkmayı göze alabilenler yolculuğun sonunda kendilerini kazanıyor.
SEVGİ aynı zamanda merak duygusunu da içinde taşır. Zira hayatın yasaları gelişmek ve büyümek üzerine kurulu. Merak, gelişim yasasının ilk şartıdır.
Etken ilgi: sevdiğimiz şeyin gelişmesi ve büyümesi için gösterdiğimiz emektir.
Ve otonom kişilik… Saf SEVGİnin yeşerebileceği tek gerçek zemin bağımsız kişiliklerdir. Gelişmenin ve aydınlanmanın egemen olabilmesi için bağımsızlığını elde etmiş bireyler den bahsediyor olmamız lazım. Ancak kendimizi özgürleştirebildiğimizde kendi yaşamlarımızda SEVGİyi deneyimlememiz mümkün olabilir. Tersi de doğru; SEVGİ özgürleştirir.
Arkanıza yaslanın. Düşünce tekerleğinizi yavaşlatın. Derin nefes verin, alın. Bedeninizi gevşetin ve kendinize sorun: SAF SEVGİyi ne sıklıkla deneyimliyorsunuz?
Daima, arada bir, hiç…
Cevaplarınızın izini sürün. Siz bilmeseniz bile yanıtları içiniz bilir.
SİZİ SEVİYORUM.