HABER MERKEZÄ°
Ramazan ayının bereketini ve paylaşım ruhunu yansıtan en özel tatlılardan biri olan Küncülü Helva, Antakya’da bu yıl da büyük ilgi görüyor. Yüzyıllardır süregelen bu eşsiz lezzet, Fansa ailesi tarafından 200 yıldır nesilden nesile aktarılarak yaşatılmaya devam ediyor.
Antakya’nın tarihi Uzun Çarşısı’nda, Ramazan sofralarını tatlandıran bu helvaya olan yoğun ilgi, geleneğin ne denli güçlü bir şekilde yaşatıldığını gösteriyor. Dedeleri Sadık Fansa’dan devraldıkları mirası büyük bir özenle sürdüren Sıddık Fansa, oğulları Şahap ve Yunus Emre Fansa ile birlikte üretimi titizlikle sürdürüyor. Ayrıca, torun Sadık Fansa’nın da dördüncü kuşak olarak üretime katkı sağlaması, aile içindeki dayanışmanın en güzel örneklerinden biri olarak öne çıkıyor.
Ailenin kadınları da Küncülü Helva’nın en lezzetli şekilde hazırlanması için özveriyle çalışıyor. Geleneksel yöntemlerle üretilen ve susamın muhteşem aromasıyla taçlanan bu özel tatlı, Ramazan ayının ruhuna uygun olarak paylaşım ve bereketin sembollerinden biri olmayı sürdürüyor.
Uzun Çarşı’daki dükkanlarında yoğun bir üretim süreci yürüten Şahap Fansa, kendilerine gösterilen ilgiden oldukça memnun olduklarını ifade ediyor. Sadece Ramazan ayına özel olarak ürettikleri bu helvanın büyük emek gerektirdiğini vurgulayan Fansa, lezzetin sadece Türkiye’de değil, Almanya ve Belçika gibi ülkelere de gönderildiğini belirtiyor.
Üretim süreci ise oldukça zahmetli: İlk olarak tahin, şeker ve su karışımı yaklaşık üç saat kaynatılarak kıvama getiriliyor. Ardından kavrulmuş küncü (susam) eklenerek, beyaz küncü ile yoğruluyor ve 64 yıllık özel bir makineden geçirilerek son haline ulaşıyor.
İftara yakın saatlerde, Fansa Tatlıcılık önünde oluşan uzun kuyruklar, Küncülü Helva’ya olan yoğun ilgiyi gözler önüne seriyor. Günlük ortalama 150-200 kilogram helva üreten ve uygun fiyat politikası ile müşterilerini memnun eden Fansa ailesi, bu eşsiz lezzeti geleceğe taşımakta kararlı.
Ramazan ayının vazgeçilmez tatlarından biri olan Küncülü Helva, Antakya’nın kültürel mirasları arasındaki yerini sağlamlaştırmaya devam ediyor. Hem iftarda hem de sahurda büyük ilgi gören bu geleneksel tat, yüzlerce yıllık geçmişiyle sofralara bereket katmaya devam ediyor.