Yazacak çok konu var mı gerçekten?
Var!
Yaz o halde!
Yazsan ne olacak ki?
Başın göğe mi erecek?
Yahu değil de belki yazı sonrası ilgilenen olur.
*
Bir zamanlar böyleydi.
Yazınca, çizince gerçekten de bir şeyler oluyordu olabiliyordu. Ancak çok geride kaldı o süreç. Biz bize yazıyor. Biz bize söylüyoruz. Artık ne takan var ne de arayan soran…
Yazan da kalmadı zaten.
Yerini aldı yazdıran!
Yazdıran ne denli güçlüyse yazan da öyle!
Hani hep deriz ya; bitti gazetecilik bitti!
Bitti valla…
*
Objektif gazetecilik vardı ya bir ara.
Olup biteni tüm çıplaklığıyla okuyucuya veren gazeteler!
O gazetelerin yerini artık olup biteni gizlemeye çalışan gazeteler aldı!
Acısı ise gazetecilerinde bir kıymeti harbiyesi kalmadı.
Kalem tutan elleri bir başka el tutuyor artık.
Kimisi sola, kimisi sağa çekiyor yazarken.
Yazan eli tutan diğer el nereye çekerse yani…
Acı ama gerçek bu!
*
Gazetecilik artık yazdıranın gönderdiği metinden ibaret oldu.
O ne gönderirse söz de gazeteci onu yazıyor.
Hatta noktasına virgülüne bile dokunmadan.
Gönderilen metni olduğu gibi okuyucuya sunuyor…
Ve sen can çekiş!
Can çekiş halen kaldıysan bir iki…