Üreticinin eylemleri sonuç vermeyince, ağaçta kalan narenciye ürünleri de dalında çürüdü. Üreticiler, birçok narenciye üreticisinin iflas ettiğini belirterek, “Zaten bir kısmını döktük, geriye kalanı ise ağaçta çürüdü kaldı” diyerek isyan etti.
HABER MERKEZİ
Mandalina başta olmak üzere narenciyede bu yıl yaşanan kriz günden güne artıyor ve son bulmuyor. Her geçen gün tonlarca narenciye dalında çürüyor. Üretici ise bu duruma isyan ediyor. Dörtyol, Erzin ve Samandağ gibi ilçelerimiz de yetiştirilen mandalina dalında kaldı.
Bin bir emekle yetiştirilen narenciye ürünlerine bu yıl verilen düşük fiyatlar, üreticiyi isyan ettirdi. Narenciye ürünlerine verilen düşük fiyatları protesto etmek için yetiştirdikleri ağaçları kesen üreticiler, hiçbir eylemden sonuç alamadı. Üretici, bin bir zahmetle yetiştirdiği ürünleri düşük fiyattan satmak istemeyince, ağaçta kalan mandalinalar çürümeye yüz tuttu. Bazı üreticiler, masraf olacağı düşüncesiyle dalında çürüyen meyveyi toplayamadı. Ortaya ise içler acısı bir manzara çıktı. Üreticiler, birçok narenciye üreticisinin iflas ettiğini belirterek, “Zaten bir kısmını yollara döktük, geriye kalanı ise ağaçta çürüdü” diyerek isyan etti.
C vitamini açısından zengin ve kış mevsiminin en sevilen meyvesi mandalinanın kilogram fiyatı tarlasından 1 liraya alıcı bulmaz ve hatta dalında çürürken, Manav ve marketlerdeki kilogram fiyatı 11-15 lira arasında değişkenlik gösteriyor.
Girdi fiyatlarının artması nedeniyle zarar ettiklerini söyleyen üreticiler, “Geçtiğimiz yıllarda sel, don, kuraklık ile telef olan narenciye bu yıl da dalında kaldı. Bu yıl sadece Mersin, Adana ve kadim kentimiz Hatay’da ortalama 6,4 milyon ton, diğer illerle birlikte 7 milyon ton civarında rekor bir üretim beklentisi var. Ancak artan girdi maliyetleri, narenciye paketleme tesislerinde ve hasatta işçi bulunamaması, deprem nedeniyle su ve barınma sorunları üretici satış fiyatlarını maliyetin altında bıraktı” dediler.
Soruna çözüm önerisinde bulunan çiftçiler, “Sivil Toplum kuruluşları depremzede üreticilerimize destek olmak istiyorsa çiftçilerimizle makul ücretle anlaşıp narenciyeler heba olmadan vatandaşlara dağıtabilir. Ortak bir platform üzerinden belediyeler üzerinden dağıtımını yapabilir. Ama acilen bir çözüm şart. Gördüğünüz gibi narenciyeler dalında kaldı. Çürüdü. Bunların her birinde emek var, masraf var. İnsan bile bile evladının ölümünü izleyebilir mi. Bizim için ürünlerimiz evlattır. Evladımıza emek verdiğimiz gibi onalar emek ederiz. Biraz bizim açımızdan bakın olaya ve bir çözüm üretin artık. Çiftçinin sesini duyun” ifadelerini kullandılar.
HATAY’DA ÇİFTÇİ KALMAYACAK
Girdi maliyetlerinin bu şekilde devam etmesi durumunda Hatay’da çiftçi kalmayacağının altını çizen üreticiler, “üretmezsek ülke ekonomisi çöker ama kimse bunun farkında değil. Bizler kan ağlaya ağlaya senelerce emek verdiğimiz, gözümüz gibi baktığımız ağaçlarımızı meyvesi ile beraber kesmek zorunda kaldık. Nedeni satılmıyor. Biz satamıyoruz, tüketici ise yüksek fiyattan alamıyor. Üretici ile tüketici arasında yaşanan bu fiyat farkı bir an önce en aza düşürülmeli. Biz bir liraya satamaz iken manavda, pazarda 12 lira bandında alıcı bulamıyor. Madem 12 lira bandında satılacak bizden neden bu kadar ucuza alınıyor ya da alınmıyor. Bu fiyat hareketliliğini denetleyen kurum kim? Neden kimse görevini yapmıyor? Bıktık. Artık canımıza tak etti” siteminde bulundular.
