Bir başkasının “inandığı değerleri değiştirmek için”, onu dini değerleri kullanarak yapanların vebali: İki ellerinin, kendi boğazlarında olduğunu bilmeden, başkaları sandıkları ruh yoldaşlarına yaptıkları, kendilerine elbet döner.
Bu kadar cazip tekliflerin arasında boğulmadan küçük Rab olma sevdası .
Bunu yapanlar, kendi elleri ile kendilerini boğacak olanlardır.
Peki Neden? Neden hala tüm bu olup bitenlere izin veren bir Yücelik var? Kendi isminin referans olarak kullanılmasına sonsuzca prim veriyor?
Özgür bırakmak Tanrının hasletidir. Türkçesi “Özgür bırakmak Rabbin doğası gereğidir.”
Bu özgürlüğü de cahilce kullanan beşeriyetin hazin öyküsü: Kendi eğrisini, topluma doğru olarak göstermek.
Neredeyse her Ailede bir kişi vardır böyle. Kişinin eğriliği, onun kendi doğruluğu olabilir lakin bunu topluma dikta etmeye kalkarsa.
Küçük halkadan büyük halkaya kadar geniş bir kitleye yayılmak. Topluma mâl olanlar bunu yapmamalı.
Zihin Zaptı bir kontrol sistemi değildir.
Zihin Zaptı, insanı içerden çökerten bir zehirdir.
Kısaca “” algıyı yönetenler””
Negatif organizasyonlar ve kullandıkları yasaklanmış yöntemler.
Bilinçaltı: Muazzam bir veri bankası. Çok gelişmiş bir Hard Disk. Ucu sonsuzluğa kadar uzanan enli boylu bir Depo. Buzdağının su altında kalan, görünmeyen devasa kısmı. Ve en önemlisi de Bilinçaltı, tastamam Biziz. Kendimiz. Eksik ya da yanlış bilinen en önemli nokta da bilinçaltı silinir, temizlenir vs. yöntemleri. (itibar edilmemeli)
Bilinçaltı asla Silinemez.! Yok edilemez.
Ancak, eğitilebilir.
Yüzleşilebilir!
Yönlendirilebilir.
Bilinçaltı bizim Süper Zekamızdır. Fakat oldukça saftır. Kolay kandırılır ve aldanır. Bu aldanışın ismi Bilinçaltı Mesajları ya da Subliminal Mesajlardır.
Vazgeçilmez Oluş.
Vazgeçilmezlik…
Kendini alamama…
Sürekli yönlenme…
Savunmasızca Onaylama..
Düşünmekten kendini alamama…
Yemeden duramama…
Yapmadan yaşayamama
Bu tip, Tüm Vazgeçilemeyen durumlar, Bilinçaltımıza yapılan Subliminal Mesaj kaynaklı olabilir.
Gözle görülemeyecek, Algı ile fark edilemeyecek, Okunarak dahi bulunamayacak derecede Saklanmış, Gizlenmiş, Örtülmüş Objeler, Kelimeler, Şekiller, Semboller vs.
Ama, Bilinçaltınız bunu görür, algılar, fark eder, okur ve sonradan kullanmak üzere sonsuzca Kayıt eder.
İşte en çok propagandalarda ve reklamcılıkta kullanılan yasaklanmış bir teknikdir Subliminal Mesajlar.
Bilinçaltı “deliller” ile ne aldatılabilir ne de ikna olur.
Siz istediğiniz kadar deliller sunun. İnandığı yoldan asla sapmayan sapkın ruhlar vardır. Yanlış yolu asla terk etmezler. Bunun gibi.
Bilinçaltı ancak “fikirlere” ve “imajlara” karşı duyarlıdır. Vaadlere açık bir yapıdır. Kandırılmaya ve yönlendirilmeye müsait bilinçaltı Vaadlere sonsuzca prim verir.
Bir diğer açık olduğu durum ise “Korku”lardır. Bu yüzden de bilinçaltı yönlendirmesi yapan kişiler veya kurumlar, size ya Vaad üzerinden ya da Korku yönlendirmesi ile ulaşır.
Korkarak yönleniyor ya da Vaadlere kapılıyorsanız bilin ki bilinçaltınızda bunu tetikleyen bir “arada kalmışlık”, “arayış içinde olmak” “Onaylanma” dürtüsü durumundandır.
Korkarak yönleniyor ya da Vaadlere kapılıyorsanız bilin ki bilinçaltınızda bunu tetikleyen bir “arada kalmışlık”, “arayış içinde olmak” “Onaylanma” dürtüsü durumundandır.
Çünkü insan varlığı “Onaylandığı” ortamlarda bulunmak ister.
Çünkü “Kontrolü Kaybetme Korkusu”, en tehlikeli olan, derin duygulardan biridir ve insan zihninde neleri açığa çıkardığını, asla tahmin edemeyiz.
Bilinçaltı yönlendirmesi yapanlar, dünyanın “kötü, berbat, yaşanılmaz” olduğu korkusuyla sizi ikna eder ve “güzellikler dolu bir dünya”nın vaadinde bulunur.
İşte bunlar, Negatif topluluklar ve Kullandıkları akıl almaz yöntemleridir.
Zihin Zaptı bunun adı.
Kısaca, “Algıyı yönetenler”
Sen, görünürde olan biten karmaşaya dikkatini vermişken,
Altta fokur fokur kaynayan “yönlendirme” işlemi, dikkatinden kaçar, fark etmezsin. Fakat bilinçaltın çoktan kaydetmiş ve bir sonraki aşamada ortaya çıkmak için zaman kollar.
Zihin zaptında en ucuz yöntem “inançlar” hedef alınarak yapılır. Çağlar boyunca en büyük tetikleyici unsur daima din üzerinden yapılmıştır.
Zihin zaptında en ucuz yöntemlerden ikincisi de “cinsellik” üzerine. Çağlar boyunca en büyük tetikleyici unsur daima üreme üzerinden yapılmıştır.