EDEBİYAT YOLU
Doğu Karadeniz gezisine Kahramanmaraş üzerinden giderken geceye denk geldiği için fark edemediğim ancak dönüşte gündüz olduğu için görebildiğim Kahramanmaraş-Göksun arası kara yolunda yapılan tünellere “Edebiyat Yolu” denilmiş ve her tünele Türk edebiyatının önde gelen isimlerinden birinin adı verilmiş.
Tünellere verilen isimler şunlardır: Abdurrahim Karakoç, Bahaettin Karakoç, Âşık Mahzuni Şerif, Necip Fazıl Kısakürek, Nuri Pakdil, Erdem Bayazıt, Alaeddin Özdenören, Rasim Özdenören, Hayati Vasfi Taşyürek, Cahit Zarifoğlu, Sezai Karakoç, Mehmet Akif İnan, Ali Kutlay.
Güzergâh üzerindeki tünel ve viyadüklere şairlerin ve yazarların isimlerinin verilmesi kültür insanları ve edebiyatseverler için ayrı bir mutluluk kaynağıdır. Çünkü geçmişimizdeki şairleri ve yazarları anmak, onları hatırlamak çok güzel ve anlamlı bir duygudur. Vefalı bir davranıştır. O değerlerin ölümsüzleştirilmesidir. Gelecek kuşaklara bırakabileceğimiz örnek bir davranış ve modeldir.
Kültür insanları toplumları birleştirir, geleceğe taşırlar. Zira toplumlar böyle kültür insanları sayesinde millet olma bilincine kavuşurlar. Milletleri ayakta tutan kültürel değerleridir. Ne kadar kültürel değerimiz varsa o kadar sağlam bir yapıya kavuşuruz.
Böyle güzel işleri her yerde yapmak yetkililere düşen bir görevdir. Tabi öncelikle yetkililerin edebiyata, kültüre ve sanata düşkün olması, değer vermesi gerekiyor. En azından çevresini oluşturanların bu işlere sevdalı olması gerekir. Bu tür isim verme parklara, sokaklara, eğitim kurumlarına, kültür mekanlarına da olabilir.
***
Hatay’da da böyle isimler verilebilir. Vefat etmiş Hataylı veya Hatayla bütünleşmiş şairlerimiz, yazarlarımız için düşünülmelidir. Mesela Antakya veya Defne’de caddelerdeki uygun olan her kavşağa bir şairimizin, yazarımızın ismi verilebilir. Böylece vefat etmiş kültür değerlerimizin isimleri kavşaklarda yaşatılabilir. Kavşaklar bu insanların adlarıyla anılabilir.
Vefat etmiş kültür değerlerimizden bazı isimleri burada zikretmek istiyorum:
Cemil Meriç, Mehmet Turan Yarar, Ali Yüce, Burhan Günel, Prof. Dr. Halil Sahillioğlu, Dr. Edip Kızıldağlı, Cevher İhsan Miskioğlu, Arif Coşkun, Mehmet Güneş, Rıza Polat Öztürk (Akkoyunlu), Emin Can, Mehmet Akif Terzi, Mehmet Recep Çebişli, Halim Demirci, Dr. Vahit Çabuk, Prof. Dr. Ahmet Atan, Lütfü Akdoğan, Prof. Dr. Emin Işık.
Her ilçe kendi değerlerinin isimlerini kavşaklara verebilir.
Bu uygulamayı sanatçılarımız için de yapmalıyız. Millete mal olmuş, kendini ispatlamış sanatçılarımızın isimleri yine aynı şekilde verilerek yaşatılmalıdır.
Öncelikle kendi yerel değerlerimize sahip çıkalım ki ulusal ölçüde tanınırlık olsun. Yerelden ulusala, ulusaldan da evrensele ulaşabilelim.
***
YEDİ GÜZEL ADAM EDEBİYAT MÜZESİ
Kahramanmaraş’ta Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi 7 Güzel Adam Edebiyat Müzesi bulunmaktadır.
Kahramanmaraş’ta “Şiirin ve Edebiyatın Başkenti” ifadesini hak eden, söz ustası yazarlar ve şairlerin eserlerinin sergilendiği Yedi Güzel Adam Edebiyat Müzesi, tarihe ve edebiyata tanıklık etmek isteyenler için müthiş bir hafıza sunmaktadır. Eski Amerikan Koleji olarak bilinen bina 1882 yılında yapılmış; orijinalliğini önemli ölçüde koruyarak günümüze kadar gelmiştir. Kahramanmaraş merkez Dulkadiroğlu ilçesinde yer alan bu tarihi bina, şehirdeki ilk eğitim kurumu olması açısından da ayrı bir öneme sahiptir. Ayrıca müze ile bütünlük sağlayan Kafeterya Alanı, Sergi Salonları, Konferans Salonu, Büyük Kütüphanesi yapıyı değerli kılan diğer bölümleridir.
Kahramanmaraş her dönem kültür, sanat ve edebiyatla iç içe olan bir şehirdir. Kahramanmaraş’ın edebiyatla olan yakın ilişkisi güçlüdür. Her biri Türk edebiyat ve düşünce tarihinde önemli etkiler bırakmış onlarca edebiyatçı yetişmiştir. “Maraş Ekolü” diye adlandırılan Cahit Zarifoğlu, Mehmet Akif İnan, Erdem Bayazıt, Rasim Özdenören, Nuri Pakdil, Alaeddin Özdenören ve Ali Kutlay’ın Maraş merkezli başlayan ve sonraki yıllarda devam eden birliktelikleri bir neslin yetişmesini sağlamıştır. Bu isimlerin değerli hatırlarını yaşatmak ve Kahramanmaraş’ın her taşına sinmiş köklü edebiyat geleneğini gözler önüne sermek için “Yedi Güzel Adam Edebiyat Müzesi” adıyla uluslararası standartta bir edebiyat müzesi ve çağdaş bir kütüphane olarak kurulmuştur. Burada bu yedi güzel adamın hayatı, şiir ve edebiyat çalışmaları müzede yer alıyor.
***
Hatay’da böyle bir anlayış hâkim olamaz mı? Bizim değerlerimiz için de buna benzer girişimler yapılsa kötü mü olur? Eski bir Antakya evi veya tarihi bir bina kültür evi olarak değerlendirilse, binlerce kitaptan oluşan bir kütüphane kurulsa, gazete, dergi ve kitabın bulunduğu bu mekânda kültür, sanat ve edebiyat dostları bir araya gelse, sohbetler yapılsa, etkinlikler düzenlense ne kadar güzel, faydalı hizmet olur. Şehirler sadece şu fabrika, bu tesis ile geleceğe taşınmıyor, oluşturduğumuz ve geleceğe bırakabileceğimiz kültür, sanat ve edebiyat alanındaki değerlerimizle, bu konudaki modellerimizle mümkün olacaktır. Bu değerler bizi biz yapacak, bir arada oluşumuzu sağlayacak olan mayamız olacaktır.