Hatay Valisi Rahmi Doğan, bölgemizde yaşanan gelişmelerle ilgili konuştu:
BÜLENT KAVUK
Hatay Valisi Rahmi Doğan, Malazgirt’ten başlayıp günümüze kadar gelen süreçte, bu topraklarda şehitler verildiğini belirterek, “Çanakkale’den başlayıp Kurtuluş Savaşına, Kurtuluş Savaşından Kore savaşına, Kıbrıs Barış Harekatı’na ve terörle mücadelede vermiş olduğumuz büyük mücadelede yüzlerce, binlerce şehitler verdik. Bitti mi bitmedi, niye bitmedi çünkü etrafınızda emperyalistlerin, birtakım ülkelerin farklı hesaplar var” dedi.
Vali Doğan, Ottoman Palace Otel’de düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, bugün de ülkemizin kuzeyinde ve güneyinde terör koridorları oluşturulmaya çalışıldığını belirterek şöyle konuştu:
“Irak’ta başlayan ve 30 yıldır devam eden ve bir türlü de bitmeyen bir savaş var ve bu savaş en çok Türkiye etkilemekte. Fakat emperyalist ne demişti, ‘Irak’ta kimyasal silahlar var, biz buraya demokrasi, insan hakları, huzur, barış getireceğiz’ dediler ve bugün geldiğimiz noktada Irak’ta, 30 yıldır kan var, gözyaşı var, sıkıntı var ve bunların hepsi biraz önce bu ifadelerde bulunan insanların, artık olarak bırakıp gittiği topraklar. Yine hemen yanı başımızda Suriye’de, ortaya çıkan kaos ve kargaşanın nelere yol açtığını en iyi bilen illerden bir tanesiyiz. Bugün Suriye’nin, diğer topraklarından İdlib’e toplanan 4 milyon insan var. İdlib’in 2011’deki nüfusu 300 yüz bin civarında, bugün 3 milyon yedi yüz bin insan çadırlarda, zor şartlarda yaşarken, sağlık, eğitim, altyapı sorunları yaşarken ve Emperyalistler, Avrupalılar sadece şunu diyor, ‘bunlar Avrupa topraklarına gelmez.’ Bugün Yunanistan sınırına duvar örmeye başladılar. Denizden Avrupa’ya geçmeye çalışan bu insanlara da her türlü pisliği, rezaleti yaparak, bu insanların üstlerini, başlarını soyarak tekrar Türkiye göndermeye çalışıyorlar.
BU KAOS BİTER Mİ?
Bu kaos biter mi, bu kaosun bitmesi için Türkiye kendi üzerine düşen tüm sorumlulukları yerine getiriyor. Bugün Türkiye’de 4 milyona yakın Suriyeli mülteciyi biz misafir ediyoruz ve yine Türkiye’nin kontrol altında bulunan Fırat Kalkanı’nda, Zeytin Dalı’nda, Barış Pınarı’nda, Bahar Kalkanı Bölgesi’ndeki insanların da insan ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyoruz. Bu hem Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bir sorumluluğu, hem de bu milletin tarihten almış olduğu o ulvi güçten kaynaklanan bir ferasettir. Bugün Türkiye olmamış olsa bu sınırlarımızda bekleyen binlerce milyonlarca insanın zor şartlarda neler çektiğini kimsenin bilmesi mümkün değil. Hemen yukarımızda Ukranya Savaşı başladı. Etrafımızdaki komşularımız bundan yüzyıl önceki heveslerinden ve planlarından vazgeçmiş değillerdir. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ekonomik olarak, askeri olarak güçlü olması, milletimizin birlik, beraberlik içerisinde olması lazım.” dedi.