Öncelikle düşünürümüz Cemil Meriç’in, kitap, dergi ve gazete ile ilgili söylediği bir ifadeyi paylaşmak istiyorum. Şöyle diyor:
“Kitap fazla ciddi, gazete fazla sorumsuz. Dergi, hür tefekkürün kalesi. Belki serseri ama taze ve sıcak bir tefekkür, kitap çok defa tek insanın eseri, tek düşüncenin yankısı; dergi bir zekâlar topluluğunun. Bir neslin vasiyetnamesidir dergi; vasiyetnamesi, daha doğrusu mesajı. Kapanan her dergi, kaybedilen bir savaş, hezimet veya intihar.”
Ciddi bir bilgi kaynağı olan kitap titizlik ister. Yanlışlardan arınmış, sağlıklı bilgilerle donanmış, doğru ve güzel bir anlatımla vücut bulmuş, okuyucuya hitap edebilen, göze hoş gelen ve böylece okunmaya aday bir kitap kolay yazılmıyor. Herhangi bir konuda yazmayı düşündüğümüz kitap çalışmasının (dosyanın) belli aşamalardan geçmesi gerekiyor. Şöyle ki:
1. KİTABIN YAZILMA AŞAMASI:
Kitap yazmak için; ilgi, merak, araştırma, okuma, bilgi birikimi, uğraş, terlemek gerekir.
Yazacağınız tür ve dilde yazan, en etkili yazarların kitaplarını alıp, okuyun.
Yazmaya önce kısa yazılarla başlanmalıdır. Daha sonra uzun yazılar yazılmalıdır. Yazmak için önce belirli bir konuya odaklanılmalıdır.
Bir kitap oluşturma sürecinin yarısı o kitabı yazmak, kalan yarısı ise o kitabı kontrol etmek, düzeltmek, tekrar tekrar okumak, eklemek ve çıkarmaktır. Bu yüzden kendi yazdıklarınızı okuyarak, ekleme çıkarmalarınızı yaparak daha iyi hale getirin.
Eksiksiz, hatasız, noktalama ve imla kurallarına tam olarak uyum sağlayan bir yazı, kalite göstergesidir. Bu prensiplerden taviz verilmemelidir. Her yazınızı hatasız yazmayı hedefleyin. Yazıyı yazdığınızda hatasız olduğunu düşünürsünüz. Oysa her tekrar okumada yeni hatalar bulursunuz.
Kitabı yazdınız. Bu şiir olur, masal olur, hikâye olur, roman olur, deneme olur, inceleme-araştırma olur, derleme olur. Kitabı yazdıktan sonra yazılım ve imla yanlışları, kelime ve cümle kurmadaki hataların ortadan kaldırılması için farklı zamanlarda tekrar tekrar okunarak kontrol edilmelidir. Farklı bir göz tarafından da okunması ve kontrol edilmesi hatanın azaltılması açısından önemlidir. Yazıyı olgunlaştırmak gerekir. Aklınıza geleni yazmak ve öylece yayımlamak doğru değildir. Zira bir müddet sonra yazdıklarınızdan pişmanlık duyabilirsiniz.
2. EDİTASYON AŞAMASI:
Kitap yazıldıktan sonra yapılacak ilk iş kitabın içeriğinin gözden geçirilmesidir. Buna editasyon ve redaksiyon işlemi denir. Bu işlemler ile kitap dosyanız, yazılım hataları, imla ve noktalama, anlatım bozuklukları gibi açılardan incelenir ve düzeltilir. Çoğu insan yazdıklarının hatasız olduğunu zanneder. Hâlbuki insan kendi kusurlarını, eksiklerini çoğu zaman göremez. Çünkü yazılanlara değil beyninde yer etmiş metne odaklanmıştır. Farklı bir gözün görmesi gerekir. Onun için muhakkak kitabınıza bir editörlük hizmeti yaptırmalısınız.
Eğer bir yayınevi ile çalışacaksanız o yayınevinin editörü dosyanızı inceleyecektir. Editör çalışması yapılmadan basılan kitapları da görüyoruz. Veya editörlük iyi yapılmamıştır. Kitapta editör imzası görülse de gerçekten bu işten anlayan editör değildir. Bir yayınevi ile anlaştığınızda dosyanızın editörden geçip geçmeyeceğini sormalısınız. Editörlük işlemini bu işten anlayan bir tanıdığa, eşe dosta yaptırabileceğiniz gibi profesyonel olarak editörlük yapan kişilere de yaptırabilirsiniz. Kitap yayınevinden çıkmayacak ise yani bir matbaada basılacaksa muhakkak bir editör tarafından kitabın incelenmesi gerekir. Çünkü matbaalar editörlük hizmeti vermezler, ne verirsen onu basarlar.
Bu konuda yaşadığım bir olayı anlatayım: Hazırladığım “Her Gün Bir Fıkra” adlı derleme kitabımın editörlüğünü de ben yapmıştım. Bu işlerden anlayan ve titiz çalışan bir insan olmama rağmen 5-6 fıkranın iki defa yazıldığı kitap yayınlandıktan sonra okuyucular tarafından fark edildi. İş işten geçmiş oldu. Ok yaydan çıkmıştı, geri dönüşü mümkün değildi.
Kitabın Künyesi Nedir?
Her insanın İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü tarafından verilen bir kimlik kartı (nüfus cüzdanı) vardır. Bu kimlik kartında kişinin T.C. Kimlik Numarası, adı soyadı, doğum tarihi, ana adı, baba adı bulunur. Bu bilgilerin yanlış olduğu veya eksik olduğu kimlik kartı sahtedir. Kimlik kartı olmayan insan da T.C. Vatandaşı değildir.
Kitap da öyledir. Kitabın da bir kimlik kartı yani künyesi vardır. Olmalıdır. Yoksa korsandır, resmi kayıtlarda böyle kitap yoktur. Kitabın künyesi genelde kitabın ikinci sayfasında yer alan bilgilerdir. Kitabın künyesinde neler olur? Öncelikle kitabın adı, kitabın yazarı, yayınlayan, basıldığı yer, basıldığı yıl, yayıncının sertifika numarası, kitabın ISBN numarası ayrıca varsa editörü, sayfa tasarımcısı, kapak tasarımcısı gibi bilgiler yer almalıdır. Bir insanın T.C. Kimlik Numarası ne ise kitabın ISBN Numarası da odur.
KİTABIN KÜNYESİ OLMALI
“Türkiye’de yayıncılık izne tabii değil.
Ancak kurallara tabii.
Bir yayın yapacaksanız bu ister bir dergi, ister bir gazete, ister bir kitap olsun, bunun bir künyesi olmak zorunda.
Yani yayınlayan kim, yazan kim, basan kim, dağıtan kim.
Bunlar açıkça belirtilmek zorunda ki, içeriğinde bir suç unsuru ya da birilerine yönelik hakaret, isnat var ise bunun sorumluları belli olsun.” (Fatih Altaylı, 08.05.2019-Haber Türk)
ISBN Nedir?
ISBN (Uluslararası Standart Kitap Numarası) dünyanın neresinde yayımlanırsa yayımlansın, bibliyografik künyesi belirli tek bir materyali [kitap, e-kitap, (eğitim amaçlı yayınlanan) CD, DVD, VCD, yazılım vb.] temsil eden 5 küme altında 13 rakamdan oluşan uluslararası bir numaralama sistemidir. ISBN numarasında bölge kodu, ülke kodu, yayıncı kodu, yayın numarası bulunur.
ISBN (International Standart Book Number), Uluslararası Standart Kitap Numarası demek oluyor. Bir örnek vereyim. Bir kitapta 978-605-65131-2-1 şeklinde (yeni standartla birlikte 13 haneli olan) bir numara yazıyor ve dünya üzerinde bu ISBN numarası sadece bu kitaba tahsis edilmiş bulunuyor. Diyelim basılı yayın (kitap, dergi), mikroform, film, kaset, paket bilgisayar yazılımı, görme engelliler için Braille alfabesiyle hazırlanmış materyal veya elektronik yayın çıkarma kararı aldınız. Ama varlığınızı resmi bir şekilde tescil ettirmek ve tarihe kalıcı olarak geçmek istiyorsanız ISBN numarası alma ihtiyacı duyarsınız.
Türkiye’de bu işi T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü yapıyor.
Her kitap için ayrı bir numara verilir. Vatandaşlar için kimlik numarası ne ise, kitap için de ISBN numarası odur. Eğer kitabınızı kendi imkânlarınızla yayına hazırlayacaksanız bu numarayı Kültür Bakanlığına başvurarak şahıs olarak alabilirsiniz. Kitabınız bir yayınevinden çıkacaksa, zaten ISBN numarasını sizin adınıza onlar alacak ve sizi de Kültür Bakanlığı portalına yazar olarak ekleyeceklerdir.
Bandrol Nedir?
Fikir ve sanat eserlerinin izinsiz çoğaltılmalarının ve taklit edilmelerinin önlenmesi amacıyla; fikir ve sanat eserlerinin çoğaltılmış nüshaları ile süreli olmayan yayınların üzerine yapıştırılan, sökülmesi halinde parçalanan ve yapıştırıldığı malzemenin özelliğini kaybettiren nitelikte güvenlik şeridi içeren holografik özellikli bir güvenlik etiketi veya dijital olarak üretilen güvenlik etiketidir.
Yayınınızı parayla satmayı düşünüyorsanız bunu da almak ve basım sonrası kitaba yapıştırmak durumundasınız.
Yayınevi ile çalışıyorsanız size Form-3 Mali Hakların Devrine İlişkin başlıklı bir belgeyi imzalatarak bu işi sizin adınıza onlar yapacaktır.
Eğer kendi başınıza kitap çıkarıyorsanız, Kültür Bakanlığına yaptığınız şahsi müracaatın ardından, baskıyı yapacağınız matbaadan alacağınız yazı ile YAYFED’e (Yayıncılar Federasyonu) başvurarak bandrollerinizi alabilirsiniz. Bu bandrolleri daha sonra baskıyı gerçekleştirecek matbaaya ulaştırmalısınız. Çünkü basılan kitapların matbaadan bandrolsüz çıkışı yasal değildir. Bu kitapları korsan sınıfına sokar.
Sinema ve müzik eseri nüshalarında kullanılacak bandroller, İstanbul Telif Hakları ve Sinema Müdürlüğünden temin edilir.
Her bandrolün üzerinde farklı bir numara vardır. Mesela siz 1000 adet kitap için başvuru yaptınız. Size 355001-356001 aralığındaki bandrollerin verildiğini düşünün. Bu şu işe yarar:
Mesela bir yayınevi ile anlaşarak kitabınızı bastırıyorsunuz. 1000 adet üzerinden anlaştınız. Bir yazar olarak siz 1000 adet basıldığını veya daha fazla basılmadığını nereden anlayacak veya doğruluğunu nasıl ispat edeceksiniz. Yayınevi YAYFED’e başvurup size imzalattığı belirtilen belgedeki sayı kadar bandrol talep edebilir. YAYFED de bu sayıdaki bandrolü yayınevine teslim eder. YAYFED bandrolleri teslim ederken yayınevine bandrol bilgisini gösteren kaşeli ve imzalı bir beyanat verir. Bu beyanatta sizin kitabınız için kaç adet bandrol verildiği ve bu bandrol üzerindeki rakamların aralığını görebilirsiniz.
Yazar olarak bandrol beyannamesinin bir suretini yayınevinden istemelisiniz. Kitaplarınızdaki bandrollerin üzerindeki rakamların ne olduğunu biliyorsanız bundan sonra kontrol edebilirsiniz. Ara ara kendi kitabınızı sipariş vererek, arka kapaktaki bandrollerin elinizdeki beyandaki rakam aralığında olup olmadığına bakacaksınız. Eğer bandrol rakamı size verilen rakam aralığının içinde değilse, kitabınıza başka bir bandrol vurulmuş demektir. Bu da kitabınızın size belirtilenden daha fazla baskı yapıldığını ve başka bir kitap için alınan bandrollerin sizin kitabınıza yapıştırıldığını gösterir.
Bandrol Uygulamasının Yasal Dayanağı;
– 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 81 inci maddesi ile
– Bandrol Uygulamasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’tir.
(DEVAMI YARIN)