Her insanın gelişim yöntemi ayrıdır ve yolunu kendi keşfetmelidir. Çünkü nefs kişiye özeldir. Biri için önerilen yol, diğeri için bir gelişme sağlamayabilir. Bu yüzden de herkesin bir yöntemi, her yöntemin türlü türlü yaşanmışlıkları vardır. Nefs bir şey arzu etmiş ise, önce durup ne istediğine bakılır sonra beden bir işe yöneltilerek yorulmalıdır. Çünkü nefs bedendir. Beden yorulunca ancak hak ettiği şey ona verilir. Bedene iyi bakmalı ve ona sevgi ve saygı ile yaklaşmalı. Nefsi ıslah edeceğiz diye her şeyi yok saymak, nefsi azdırabilir. Böylelikle işin içinden çıkılmaz bir hal alabilir. En iyisi azı karar çoğu zarar diyerek bir yöntem bulmalı ve ona uygun yaşamı düzenlemelidir insan.
Kadim zamanlarda bilge biri bir şehre girer, burnuna mis gibi kavrulmuş et kokusu ulaşır. Ekmek arasına ne kadar olduğunu sorar. ‘İki akçe’ derler. Ama can bu dayanamaz ister de ister. Biraz yürür ama aklı kalmıştır bir kere, nefsi arzulamıştır artık. Az ilerde bir değirmende öğütülen buğdayları görür, atı bağlamışlardır gün boyu dönmektedir değirmen etrafında. Gider sorar değirmen sahibine. ‘Bu hayvanın günlük yiyeceği ne kadardır?’ Değirmen sahibi cevap verir ‘dört akçe’. Tamam der bilge ‘ben gönüllüyüm, iki akçeye tüm gün çalışırım’. Gün boyu çalışır ve iki akçesini alır, akşam gider ekmek arası etini yer, nefsinin arzusunu yerine getirmiş olur. Ve nefsine seslenir ‘Bir daha bir şey isteyeceksen muamele bu. Ona göre takın artık tavrını.’
Nefs akıl almaz tuzaklar hazırlar insana. Bir anı diğer bir anı ile benzeşmeyen, ışıklı yolu gösterip uçurumlardan yuvarlayan, her yanını kana bulayan türlü türlü etkiler yaratır. Nefsin gücü asla tükenmez, çünkü isteklerini karşılayan acemi ve cahil bir sahibi vardır. Ne yazık ki, sahibi kendisinin tutsağı olduğu bir ilişkidir bu. İnsan gibi âlemde her ne varsa secde ettiği bir şerefli mahlûk, nefs gibi cürmü küçük lâkin oyunları hileli bir cevherin zebunu yani zavallısı olmuştur.
Âdemî cennetinden eden nefsi değil midir? Fakat şu da gerçektir ki, nefse yenik düşmek de bir erdemdir. Yenilmeden, zafer kazanılamayacaktır. Hızla kademe kademe nefsin karanlıklarında düşüşüne şahit olan Âdem, alçakların yüceliğinde, tekrar ait olduğu anavatanına geri dönüşünü gerçekleştirecektir. Nefse olan acizliği, dizginleri ele geçirerek onu diyar diyar gezdirecek ve vakti zamanı gelince de tekrar cennetine kavuşturacaktır.