Diyetisyen Diana Ayrancıoğlu Esen, kışın bitki çaylarının kontrolsüzce tüketilmemesi gerektiğini söyledi.
TOLGA KORKMAZ
Diyetisyen Diana Ayrancıoğlu Esen, kış mevsimine yaklaşmakta olduğumuz bu günlerde sağlıklı beslenme konularına dikkat çekti.
Kış mevsiminde insanların duygusal sıkıntıya bağlı olarak beslendiklerini söyleyen Diyetisyen Esen, bu mevsimde vücudun kilo almaya daha yatkın olduğunu belirtti.
Gazetemiz muhabirine açıklamalarda bulunan Diana Ayrancıoğlu Esen, “Kışın insanların ruh halinin değişmesi gibi, vücudu da değişiyor. Yani kışın vücut daha fazla yağlanmaya müsait hale geliyor. Çünkü vücut kışın soğuğundan korumaya çalışıyor kendini. Kışın hava erken karardığı için insan duygusal sıkıntıya da giriyor. Buda beraberinde duygusal yeme bozukluğunu getiriyor. Sabahları poğaça ile beslenilen bir döneme giriş yaptık. Akşamları ise havanın erken kararması nedeniyle akşam atıştırmalıklarının daha sık tüketildiği bir dönem. Bu dönemde midede gastrit ve ülsere daha sık rastlanıyor. Birde üzerine grip mevsimi geliyor. Bağışıklık düşmesin diye meyve ve yemeğe daha fazla ağırlık veriyoruz. Bir insan ne kadar yerse bağışıklığı o kadar fazla olur mantığı çok yanlış. Ölçülü bir şekilde beslenmek önemli olan. Egzersiz yapmamakta vücut bağışıklığını düşüren bir etken” ifadelerini kullandı.
KIŞI SEVEREK İŞE BAŞLANMALI
Esen, “Öncelikle duygusal olarak kendimizi düzeltmemiz gerekiyor. Evet kışa girdik ve sabah kalktığımızda hava aydınlanmamış olabilir. Bunun için modumuzu yüksek tutmalıyız. İşe en başta kışı severek başlamalıyız. Ardından en önemli öğünün kahvaltı olduğunu bilmek gerekir. Evde bir tam buğday ekmeğiyle yapacağın kahvaltı dışarda binlerce poğaçaya eş değer. Günde 2 öğün ya da 3 öğün beslenmen çok önemli değil. Kişinin vücut alışkanlığı farklıdır. Önemli olanı kahvaltıyı evde sağlam bir şekilde yapmak. Önce bunu alışkanlık haline getirmeliyiz. Bunun yanı sıra kış aylarında ara öğün mutlaka yanımızda bulunmalı. Yoğurt, kefir, süt, ayran, ceviz, badem, kaju, galeta ve meyve ara öğün olarak mutlaka tüketilmeli. Çalışan insanlar her gün hazır yemekle beslenmemeye özen göstersin. Yanında taşıyabileceği ev yemekleri olabilir, sandviç, yulaf ve yoğurt tarzı yiyecekler hazır gıdadan çok daha doyurucu ve sağlıklı olacaktır. Kış sebzeleri geliyor mümkün mertebe onları tüketmeye ağırlık gösterilmeli, balık sezonu açıldı haftada iki defa balık tüketilmeli. Haftada bir mutlaka kuru baklagillerden bir yemek tüketilmeli” dedi.
A, C, E VİTAMİNLERİ ÖNEMLİ
Kış aylarında tüketilmesi gereken vitaminleri sıralayan Esen, “Antioksidan vitaminlerimiz var bizim kışın bağışıklığın güçlenmesi için A, C, E gibi vitaminler sıklıkla tüketilmeli. Elbette B ve D vitaminleri de ihmal edilmemeli. Yulafı tüketmekte fayda var, çünkü bağırsaklara çok iyi gelir. Biz bağırsaklarımıza iyi bakarsak vücudumuzda bize iyi bakar. Kabak çekirdeği, çia, keten tohumu, kinoa tüketilerek vücudumuza katkı sunmuş oluruz. Tahin, ciddi bir E vitamini kaynağıdır. Günde bir tatlı kaşığı tahin tüketebilirler. Evde egzersiz yapmaları çok önemli. Bunun için spor aletleri almaya gerek yok. İnternet sitelerinde egzersiz videoları var açıp evde yapabilirler. Akşam yeme alışkanlığı olan sağlıklı ve kronik bir rahatsızlığı olmayan bireyler bir porsiyon meyve, kabak çekirdeği, kavrulmamış ay çekirdeği, 7-8 adet kaju tüketilebilir, havuç, marul yiyebilirler” şeklinde konuştu.
KONTORLSÜZCE TÜKETİLEN BİTKİ ÇAYLARINA SON VERİLMELİ
Son olarak bitki çaylarına dikkat çeken Esen, “Kontrolsüzce tüketilen bitki çayları böbreklere ciddi yüklenmeye neden oluyor. İçtiğiniz kış çaylarının mutlaka içeriğine bakın. Alerjiniz olan bir bitki olabilir içerisinde, kısaca vücudunuzu tanıyın. Elbette bağışıklık sistemini güçlendirir bitki çayları ancak günde 4-5 kupa içmektense en fazla 2 kupa bitki çayı için” diyerek konuşmasını tamamladı.
