HABER MERKEZİ
Bölgemizin başarılı ve deneyimli Psikolojik Danışmanlarından Mehmet Oral, “Kendine Şefkat” konulu bir yazı kalem aldı.
Psikolojik Danışman Mehmet Oral “Kendimize karşı daha nazik olmayı öğrendiğimizde, başkalarına da daha içten bir şefkat gösterebiliriz” dedi
Deneyimli Psikolojik Danışman Oral, yazsında, “Hata yaptığınızda, başarısız hissettiğinizde veya zor bir dönemden geçtiğinizde kendinize nasıl davranıyorsunuz? Bir dostunuza göstereceğiniz anlayışı ve desteği kendinize de gösterebiliyor musunuz? Yoksa sert bir iç sesle kendinizi eleştirmek mi daha kolay geliyor?
Bu soruların yanıtları çok önemli…
Çok sevdiğim bir dizi olan Prison Break başrol oyuncusu Wentworth Miller ‘in bir videosuna denk geldiğimde, şunları söylüyordu. Anladım ki ben bir kriz yaşadığımda kendime tavrım “seni aptal nasıl yaparsın –ne bekliyordun” gibi eleştiriler doluydu. Arkadaşlarımla da eskiden kendimle konuştuğum gibi konuşsaydım hiç arkadaşım kalmazdı. Eğer kendinizle konuşuyorsanız sözlerinizin sevgi dolu ve besleyici olduğundan emin olun. Kendi kendinizin en iyi arkadaşı olun.
Günümüzde başarı odaklı yaşam tarzı, insanları kendilerine karşı acımasız olmaya itiyor. Daha iyisini yapmalıyım, daha başarılı olmalıyım, daha güçlü olmalıyım… Bu “daha”ların sonu gelmiyor. Peki, kendimize karşı bu kadar sert olmak gerçekten bizi daha iyi bir noktaya taşıyor mu? Araştırmalar tam tersini söylüyor. Kendine şefkat göstermek, insanların ruh sağlığını güçlendiriyor.
KENDİNE ŞEFKAT: ZAYIFLIK MI GÜÇ MÜDÜR?
Kendine şefkat, yanlışları görmezden gelmek veya bahaneler üretmek değildir. Tam tersine, kendi hatalarınızı kabul ederken aynı zamanda insan olmanın getirdiği kusurluluğu anlamaktır. Hataları kabul etmeyi, zor zamanlarda kendini desteklemeyi ve öğrenerek büyümeyi gerektirir. Kendini acımasızca eleştirmek yerine, anlayış ve sabır göstermek, insanın duygusal dayanıklılığını artırır ve uzun vadede daha sağlıklı bir zihin yapısı oluşturur. Stanford Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma, kendine şefkatli yaklaşan bireylerin daha dirençli, daha az stresli ve daha üretken olduklarını gösteriyor. Çünkü kendimize yüklenmek yerine, bizi geliştirecek çözümler aramak için gereken duygusal alanı açıyoruz.
KENDİNE ŞEFKAT GÖSTERİRKEN NELER YAPILABİLİR?
Kendine şefkat gösterirken iç sesini daha dengeli ve sağlıklı hale getirmek için şu yaklaşımları kullanabilirsin:
1-Kendine yönelik Eleştirel düşüncelerini esnetmeye çalış.
Kendini eleştirirken farkına var ve şu soruyu sor:
➡ Bunu en yakın arkadaşıma söyler miydim?
Eğer cevabın hayır ise, iç sesini daha nazik ve anlayışlı hale getirmeye çalış.
Eleştirel İç Ses: “Yine başarısız oldun, hep böyle yapıyorsun!”
Şefkatli İç Ses: “Herkes hata yapar, önemli olan ne öğrendiğin. Bir dahaki sefere daha iyi yapabilirsin.”
2-Kendinle Bir Dost Gibi Konuş
Bazen düşüncelerimiz en sert eleştirmenimiz olur. Bunu tersine çevir ve kendinle bir dost gibi konuş.
– Kendini suçlamak yerine destekle
-Kendine empatiyle yaklaş
– Olumlu yönlerini hatırla
“Bu zor bir durum, üzgün hissetmen normal. Ama sen değerli ve yeterlisin. Bunu aşacak gücün var.”
3-Kendi İhtiyaçlarını Anla ve Saygı Göster
Bazen düşüncelerimiz bizi sürekli “daha fazlasını yapmaya” iter. Ama bazen dinlenmek ve kendine izin vermek de gerekir.
Yorulduğunda: “Dinlenmek hakkım.”
Hata yaptığında: “Öğreniyorum, bu da sürecin bir parçası.”
Kaygılandığında: “Şu an endişeliyim ama bunun geçeceğini biliyorum.”
4-Minnettarlık ve Kendini Takdir Etme Alışkanlığı Geliştir
Kendi çabalarını fark etmek ve kendini takdir etmek yumuşatır.
– Bugün neyi iyi yaptın?
– Küçük de olsa hangi ilerlemeyi kaydettin?
– Hangi konuda kendinle gurur duyabilirsin?
Yaşamak, her anıyla zorlayıcı, neşeli, sıradan veya olağanüstü—bize bir şeyler öğreten bir yolculuk. Hayatta olmaya minnet duymak, sadece büyük şeyler için değil, küçük ve basit anlar için de teşekkür edebilmeyi içerir. Kıymetli hocam Prof. Dr. Mehmet SUNGUR’ un bir sözünü zihnimde sürekli taşırım. “Minnet yoksa hiçbir şey yoktur” Bizlere bedava verilen yaşam dediğimiz bu süreç için minnet duymamız daha barışık yaşamamız için çok kıymetlidir. Yaşamın ve yaşadıklarımızın karşısında, kontrolümüzün olmadığı alanlarda, hatalarımızda, kayıplarımızda ve zorlandığımız zamanlarda kendimize şapka çıkarmayı bilmemizde çok önemlidir.
Kendimize karşı daha nazik olmayı öğrendiğimizde, başkalarına da daha içten bir şefkat gösterebiliriz. Unutmayalım, en yakın arkadaşımız olmamız gerekirken, en sert yargıcımız olmak hayatı daha da zorlaştırmaktan başka bir işe yaramayacaktır” ifadelerine yer verdi.