HABER MERKEZİ
Kabakulak, paramiksovirüsler olarak bilinen bir virüs grubuna ait olan kabakulak virüsünün parotis adı verilen tükürük bezlerini etkilemesi ile ortaya çıkan bulaşıcı bir hastalık türüdür. Tükürük bezlerinde virüslere bağlı gelişen kabakulak viral bir iltihaptır. Bazı durumlarda kabakulak virüsü, yumurtalık, testis, pankreas ya da meninks (beyni ve omuriliği çevreleyen zar) iltihaplanmasına da sebep olur. Hastalık baş ağrısı, ateş, halsizlik gibi hafif belirtilerle ortaya çıkarak tükürük bezlerinde şiddetli şişmeye yani parotite neden olur. Bu da yanaklarda şişmeye, çenede hassasiyete sebebiyet verir.
Tükürük bezlerinin altı tanesi büyük tükürük bezleridir. Bunlardan iki tanesi yanaklarda bulunur. Yanakta bulunduğu yer, çiğneme kasının hemen yakınında ve kulağın önündedir. Bu bez iltihaplandığında büyüyüp geliştiği için kulak çevresini kalınlaşmış gösterdiğinden ismi dilimizde kabakulak olarak yer almıştır. Kabakulak hastalığında antiviral etkili bir tedavi seçeneği bulunmasa da belirtileri hafifletmek ve kontrol altına almak için bazı ilaç tedavileri uygulanabilir.
KABAKULAK NEDEN OLUR?
Kabakulak hastalığına, paramiksovirüs ailesinden RNA virüsü olan kabakulak virüsü sebep olur. Bu virüs türü özellikle ilkbahar aylarında daha rahat bir şekilde yayılarak insanlara bulaşır. Viral enfeksiyon olan kabakulak tükürük bezlerini etkiler. Kabakulak, yanakta yer etmiş tükürük bezinin mumps denilen özel bir virüsle iltihaplanmış halinin isimlendirmesidir. Kabakulak kolaylıkla kişiden kişiye bulaşabilir. Bulaşma nedenleri şöyle sıralanır:
Virüse sahip kişiyle öpüşmek, Enfekte kişiyle yemek paylaşımı yapmak, Ortak çatal, bıçak kullanmak, Hapşırma ya da öksürme sonucunda hava yoluyla yayılan virüsle temas etmek, Virüse sahip olan kişinin ağzına ve burnuna dokunduktan sonra başka yerlere dokunması. Bazı kişileri kabakulak hastalığına yakalanma riski daha yüksektir. Bu kişiler şöyle sıralanır:
Bağışıklık sistemi zayıf olanlar, Uluslararası seyahat eden kişiler, Virüse karşı aşılanmamış kişiler, Yurt gibi kalabalık yaşayan insanlar.
KABAKULAK NASIL BULAŞIR?
Viral bir enfeksiyon olan kabakulak hastalığını taşıyan kişiler öksürme, hapşırma, konuşma esnasında damlacıkların havaya karışmasından kaynaklı olarak diğer kişilere bulaştırır. Bu damlacıklar etrafta bulunan eşyaların da üzerine gelerek başkasının o eşyayı teması durumunda yayılabilir.
KABAKULAK BELİRTİLERİ NELERDİR?
Kabakulak virüsünden kaynaklı olarak ortaya çıkan kabakulak hastalığı ateş, tükürük bezlerinde şişme, lenf bezlerinde ağrı, baş ağrısı, kas ağrısı, halsizlik ve iştahsızlıktır.
Kabakulak belirtileri şu şekilde listelenebilir: Lenf bezlerinde şişme (adenit), Tükürük bezlerinde ağrı ve şişme, Testislerde şişlik ve acı, Baş ağrısı, Ateş, Yanakta ve çenede kızarıklık, şişkinlik, Çiğneme zorluğu, Kas ağrısı, Halsizlik, İştahsızlık
KABAKULAK TANISI NASIL KONUR?
Kabakulak hastalığının en belirgin özelliği bademciklerin yana doğru itilmiş olması ve tükürük bezlerinde şişme ve kızarıklık oluşmasıdır. Fiziki muayenede vücut sıcaklığı ölçüldükten sonra doğru tanı için kan, idrar ya da tükürük örneği alınarak test yapılabilir. Kabakulak belirtileri görüldüğünde mutlaka doktora başvurulmalıdır.
KABAKULAK TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?
Kabakulağın kesin bir tedavisi yoktur. Bütün virüs hastalıklarında olduğu gibi vücudun kendi özel direnç ve dayanma gücüyle atlatılan bir hastalıktır. Genellikle pek bir problem olmadan düzelir. Ama nadiren de olsa komplikasyonlara sebep olabilir.
Kabakulakta destek tedavi planlanır. Ateş için ateş düşürücü verilir. Hastanın iyi beslenmesi, bol sıvı alması çok önemlidir. Virüslere karşı etkili antiviral ilaçlar kullanılabilir ancak hastanın kendi direnci ile geçmesi de beklenebilir. Hasta yakından takip edilmelidir. Hastanın kulaklarına zarar vermeye başladığı zaman kulaklarda çınlamalar, işitmede yavaş yavaş azalma ile kendini gösterebilir. Bu durumda iltihabın daha saldırgan ilerlemesini durdurmak için kortizon tedavisi planlanabilir. Ancak kortizonun faydaları varken zararları da olduğundan çok dikkatli kullanılması gerekir. Bu durumda antiviral ilaçların dozları artırılabilir. Tedavi hastanın durumuna ve şikayetlerine göre birçok şekilde düzenlenebilir. 1 hafta 10 gün içinde hastalığın düzelmesi beklenir.