Biten bir sezon birileri için gurur tablosudur, birileri için hüzündür acıdır..
Yanlışlarını onarmak isteyenler için de yeni hayallerin başlangıcıdır.
Atakaş Hatayspor’da yeni sezonda beklentiler büyük ama maalesef kulüpte bu beklentileri karşılayacak ne kaynak ne de gelir mevcut..
Kasa tamtakır!..
‘Öyle büyük borcumuz yok’ deniliyor ama rakam da bilinmiyor..
Gidenler ya alacaklarını alamadıklarından, ya da aynı paralara oynamayacaklarından gitti..
Hatayspor’un mali ve ekonomik yetersizliği sportif başarısızlığının da temel nedeni olacaktır..
Hatayspor’un talihsizliği sponsoru yok..
Süper Lig’de bir tek “Atakaş” ismi ile yaşatamazsınız kulübü..
Diğer kulüplere bir bakın takımın çorabına kadar sponsor almış..
Yaşamak için takımı yaşatacak kaynaklar bulacaksın ki, sonra yarışacak duruma geleceksin!
Öyle oturduğun yerde, “Armut piş ağzıma düş” ile kimse sana sponsor olmaz!..
İyi ki ‘Atakaş’ var, ya o da olmasaydı, ne olurdu haliniz!
Gelirler sürekli düşüyor. Yükselen döviz elinizi kolunuzu bağlıyor.
Eee o halde, bir şeyler üretmek ve yapmak lazım!
Gidenler gitti! Gidenin arkasında ağıt yakmanın anlamı yok!
Bu konuları tartışmanın da anlamı yok. Çünkü gidenlerin gündeminde artık Hatayspor yok!
Ayrıca gidenlerin yeni dönemde rakiplerimizin arasında olacağını unutmayın..
‘Yeniden yapılanma’dan söz ediliyor!
Hangi parayla yeniden yapılanma yapılacak! Kasada para yok, gelir de yok..
Artık futbol endüstriyel sektör haline geldi, her işin bir bedeli var. Öyle bir anlatılıyor ki, sanki ‘yeniden yapılanma’ beleş yapılacak!
Her işin bir bedeli var..
Hatayspor’un yeniden yapılanmanın yanında, gelir kaynaklarını arttırıcı çalışmalar da yapması gerekiyor.
Taraftarı, seyirciyi, İstanbul takımların maçlarına gelenleri ve maç seçen seyirciyi stada çekmenin yollarını bulmalı..
Hatay Stadı’na gelmeyi ‘eziyete’ değil, ‘eğlence’ye çevirmeli..
Geçen yıl bu konuda çok sıkıntılar yaşandı, aynı sezonda aynı sıkıntılar olmamalı..
Bilet fiyatları, herkesin rahatlıkla alabileceği makul fiyatlara çekilmeli, 25 bin kişilik stadı her hafta doldurarak, stat gelirleri arttırmalı..
Stattaki büfelerde uygun fiyatlar, ayrıca stat çevresinde eğlenceli animasyonlar düzenleyerek, insanların aileleriyle birlikte kulübe hem gelir kazandırmaları hem de eğlenecekleri alan haline getirilmeli..
Herkes elini taşın altına koymalı.
Adam gibi projeler yapıp hayata geçirmeli, işadamlarına gidip “bu kadar para ver!” demekle yara kapanmaz, sorunlar çözülmez.
Yıllardan beri Altınorduspor örneği gözardı ediliyor. Çok değil 5 yıl önce altyapıya gerçek anlamda el atılsaydı, yine önceki yıllarda kulübü kişilere bağımlı olmaktan kutarıp, kurumsal yapıya dönüştürülseydi, şimdi kimseye el açmadan ve yetiştirdikleri oyunculardan para kazanan, seyredenlere zevk veren bir takımımız olurdu.
Her konuda olduğu gibi iş işten geçtikten sonra “ne yaparız, ne ederiz de düzlüğe çıkarız” dememize gerek kalmazdı!..
Büyük şehirler, büyük takımlarla mümkün olur.
Bugün Trabzon şehrini, Trabzonspor olmadan düşünemeyiz.
Hatay’da bu konuda atılım içerisinde olmalı ve artık “Hatay futbol şehri” olarak anılmalı..