ÖZKAN BAKKAYLI
Unutulmaya yüz tutmuş sanatlar arasına giren ipek dokuma beş kuşaktır Büyükaşık ailesi tarafından sürdürülüyor.
Hasan Büyükaşık Ermenilerden öğrendiği ipek dokuma sanatını 1950 yılında kendi atölyesini kurarak günümüze taşıdı. Küçük yaşlarda oğullarına mesleği öğreten baba Büyükaşık ‘Yaşayan İnsan Hazineleri’ ödülünü almış.
Küçük yaşlarda mesleğe başlayan Hasan Büyükaşık ise “Antakya’da 600 yıldan beri ipek üretimi ve dokuması yapılıyor. Meslek tabi ki yok olmak üzere çoğu aile ipek kozası üretiminden vazgeçti. Babamdan öğrendim bu mesleği 7 yaşından beri yapıyorum ve severek yapıyorum. Ömrüm yettiği kadarda yapmaya devam edeceğim” dedi.
Asi’nin iki kıyısında yetişen dut ağaçlarının sağladığı destekle yetişen ipek kozaların oluşumunu anlatan Büyükaşık sözlerine şöyle devam etti; “Gözle görülmeyecek kadar küçük bir tohum tanesinin, ufacık bir tırtıla dönüşmesi ve tek beslendiği yeşil dut yaprağı, ağzından çıkardığı salkım iple kozası oluşuyor. Daha sonra onu biz alıp sıcak suya koyuyor ve ipliğe çeviriyoruz. Onlarca emekten sonra onu biz işliyor ve satıyoruz.”