Sınırları kaldıran internetin ortaya çıkışı hayat tarzlarımızı kökten değiştirmiştir. İnternet kullanıcılarının çığ gibi artması sosyal medyanın gücünü de o ölçüde artırmaktadır. Bugün tabir caizse en güçlü iktidar sosyal medyadır. Artık hiçbir şey eskisi gibi gizli saklı kalmamaktadır. Bir yerde cereyan eden hadise anında bütün dünyaya yayılabilmektedir. Bu durum bir domino etkisi yaparak birçok şeyi kısa zamanda değiştirebilmektedir.
İletişim Çağının En Büyük Sorunu İletişimsizlik….
İletişim araçlarının altın çağını yaşadığı bir zaman diliminde olmamıza rağmen bu çağın en büyük meselelerinden biri de iletişimsizliktir. Bunun en önemli nedeni iletişim araçlarının iletişim amacından çok, iktidar ve hakimiyet vasıtası olarak kullanılmasıdır. Bu o meşhur bıçak meseline benzer. Cerrahın elinde hayat kurtaran bıçak, katilin eline geçince hayat söndürmektedir. İletişim araçları da amacının dışında güç gösterisi için kullanıldığında iletişime değil, iletişimsizliğe ve gücün zehirli meyvesi olan dayatmaya hizmet etmektedir. Bu durum iletişim çağında iletişimsizliği beraberinde getirmektedir.
İletişimsizlik; kişilerin içinde bulunduğu dialoglardan, mesajı alamamalarından, tutum ve önyargılardan kaynaklanmaktadır. Günümüzde kitle iletişim araçları çok yoğun bir şekilde kullanılırken; yazı dili ile sözlü dil arasındaki farkı çok net görmekteyiz. Sözlü iletişimde kişinin jest ve mimikleri, beden dili de iletişim sürecine dahil olurken; yazılı iletişimde sadece kelimeler anlatmak istediklerimize yardımcı olmaktadır.
Günlük iş ilişkilerimizde; özel yaşantımızda çevremizdeki insanlara tepkilerimizi daha çok davranışsal olarak ifade ederiz. Çünkü; insanlar belli bir zaman içinde ilişkide oldukları insanlara karşı davranışsal olarak tepki vermekte, kırıldıklarını daha çok duygu ifadeleri ile göz önüne sermektedirler. Yetişkinlik döneminin de ilerlemesi ile birlikte kişi daha çok saygı, sevgi, ilgi görme, takdir ve beğeni kazanmak ister. Psikolojide de ihtiyaçlar hiyerarşisinde de yer alan bu görüşe göre; günümüzde insanların sözel iletişimi kesmesini “trip atma” olarak adlandırmaktayız. Kulağımıza hiç de yabancı gelmeyen bu sözcük doğrultusunda karşımızdaki kişi bizi biraz da olsa ne istediğini düşündürmeye yönlendirmektedir.
İletişim teknolojilerinin en yoğun olduğu kullanıldığı bu çağda; yüz yüze görüşmeler azalmaktadır. İletişim birincil öğesi olan “yüz yüze bulunma” durumu sorunların çözümünü zorlaştırmaktadır.
SAĞLIKLI BİR İLETİŞİM İÇİN YAPILMASI GEREKENLER
• Karşımızdaki kişi ile yüz yüze bulunmamız gerekmektedir.
• Yazı dilinde kullanılacak kelimeler oldukça sade ve günlük olmalıdır ki verilen mesaj doğru şekilde hedef kaynağa ulaşmalıdır.
• Karşımızdaki kişi ile iletişimimizin kuvvetlenmesi için tutumlarımızı, mesajlarımızı orta derecede güçlükte vermeliyiz.
• Tamamen olumlu/ olumsuz mesajlardan ziyade; hedef kişiyi eleştirel düşünmeye itebilecek yargılar kullanmalıyız. “Ben sizin gibi bu konuya bakamıyorum” demek yerine “ Bu konuya bir de şu yönden bakmaya ne dersiniz?” şeklindeki ifadeler daha doğru olacaktır.
Sevgi, ilgi, hoşgörü, kısacası ruhumuzun istediği tüm olumlu duygular iletişim yolu ile bize gelir. İletişimi kolaylaştırmak, isteklerimizi belli etmek için birkaç temel noktayı göz önünden kaçırmaz isek; iletişimlerimiz son derece kuvvetli ve olumlu olacaktır.