Toplumumuzu oluşturan insanlara baktığımız zaman, çeşitli sebeplerden dolayı değişik tiplerden meydana geldiğini görürüz.
Bu tipleri şöyle ifade edebiliriz:
-
İnsanlar vardır, “Zikzak Çizgi” gibidirler. Hiçbir büyük idealleri yoktur. Hayattaki gayeleri sadece basit, şahsi ve günlük menfaatleridir. Neyi, nereye ve ne zamana kadar savunacakları ve kimlerle beraber olacakları belli değildir. Bu tip insanlar menfaatleri için Bukalemun gibi renkten renge girer ve cambazlar gibi her telde oynarlar. Dolayısıyla sadakat, vefa, dürüstlük ve samimiyetten uzak, istikrarsız ve güvenilir olmayan tiplerdir. Böyleleriyle birlikte yol yürünmez.
Şekil 1’deki gibi.
-
İnsanlar vardır, “Doğru Parçası” gibidirler. Kendilerini hiç yenilemezler. Olumlu, faydalı ve güzel gelişmelere kapalıdırlar. Çok ileriyi göremezler. Geriye yani tarihe de uzanamazlar. Tarihi tecrübelerden habersizdirler. Çünkü tarih bilgisinden ve kültüründen mahrumdurlar. “Tarih geleceğin aynasıdır” gerçeğinin farkında bile değillerdir. Tarihten, yaşanmışlıklardan ders, hız ve ilham almayı akıllarının ucundan dahi geçiremezler. Kısaca geçmişe ve geleceğe kapalı tiplerdir. Hayatın kendileriyle başlayıp kendileriyle son bulacağını zannederler. Hayata dar bir çerçeveden bakarlar ve dünyadan habersizdirler. Hayatı hep geriden takip ederler. Dar bir alana sıkışıp kalmışlardır.
Şekil 2’deki gibi.
[AB] Doğru Parçası
-
İnsanlar vardır, “AB] ışını” gibidirler. Geçmişe yani tarihe açık olmakla beraber, ileriye, geleceğe ve gelişmelere kapalıdır. Gelişen ve değişen dünyaya açılmaktan korkarlar. Sadece geçmişi ve geçmişte yaşamaya çalışırlar. Sürekli maziye hasret duyar ama bugün ve gelecekte mazinin güzelliklerini yaşamayı düşünemezler. Geleceğe dair bir düşünceleri yoktur. Bu tip insanlar yok hükmündedir.
Şekil 3’deki gibi.
AB] ışını
-
İnsanlar vardır, “[AB ışını” gibidirler. Sürekli ileriye gitmeye çalışırlarken maziyi göremezler hatta toptan kötülerler. Tarihin bir zamanların gerçekleri olduğunu, günümüzün de ilerde tarih olacağını idrak edemezler. Mazisi olmayanın geleceğinin ne olacağı pek belli olamaz. Sürekli yanılırlar ve aynı hatalara tekrar tekrar düşerler. Tarihi bir laboratuvar gibi görmek ve öyle değerlendirmek icap eder. Tarihimiz, hatasıyla sevabıyla, iyisiyle kötüsüyle bizim geçmişimizdir. Buradan dersler çıkarmalıyız. Geçmişi bilmeden bugünü anlamak ve geleceği tasavvur etmek mümkün değildir. Bu tip insanlar temelsiz binalar gibidir.
Şekil 4’deki gibi.
[AB ışını
-
İnsanlar vardır, “Doğru” gibidirler. Maziden gelip atiye doğru giderlerken çizgilerinden sapmadan, daima daha iyiye, daha güzele ulaşmaya çalışırlar. Geçmişi, bugünümüzü ve geleceği bir arada düşünebilen ufku geniş insanlardır. Geçmiş dediğimiz ve bir derya olan tarihi iyi bilmenin, geleceğin hesabını doğru yapmanın bir şartı olarak bilirler. Her türlü yeniliğe, gelişmeye açıktırlar. Bu tip insanlar maziden gelip ama maziye takılıp kalmadan sürekli ileriye gitmeye çalışan, kendisini sürekli yenileyen, istikrarlı, güvenilir insanlardır.
Şekil 5’deki gibi.
d doğrusu
Yukarıdaki insan tipleri her zaman ve her yerde olmuştur. Ve olmaya da devam edecektir.
Ancak 1. şıkta bahsettiğim “Zikzak Çizgi” gibi insan tipleri son 20 yılda hızla artmıştır. İnsanlar idealizmden uzaklaştırılmıştır. Türkiye’de oluşturulan çarpık düzen bu tip insanları isteyerek artırmıştır. Milletimizin ve ülkemizin geleceği açısından en tehlikeli olanlar da bu tip insanlardır.
En çok ihtiyaç duyduğumuz insan tipi ise 5. şıkta belirttiğim “Doğru” gibi olanlardır. Çünkü bu tip insanlar toplumumuzun, devletimizin bugününü ve geleceğini kuracak ve yarınların teminatıdır. Milletimize önderlik edecek ve devletimize hamleler yaptırtacak bu tip insanlardır.