İLETİŞİM ÜZERİNE(Seyfullah Kayman’ın Eğitim Dünyası)

Kişiler arasında, duygu, düşünce, bilgi, haber alışverişi, akla gelebilecek her türlü biçim ve yolla kişiden kişiye karşılıklı olarak aktarılmasıdır.

İletişim, gönderici ve alıcı konumundaki iki insan ya da insan grubu arasında gerçekleşen duygu, düşünce, davranış ve bilgi alışverişidir.

Kişi, sosyal çevrede sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürmek için çevresindekilerle iletişime geçer. Ayrıca ruhsal – bedensel ihtiyaçları gidermek için de iletişim oldukça gereklidir.

Toplumsal kanun ve kuralları sağlıklı işletebilmek için iletişim şarttır. Bu da gösteriyor ki iletişim, bir insanı yakın ve uzak çevresine bağlayan halkadır.

Konuşurken ses tonuna, göz teması kurmaya, yumuşak ve nazik bir dil kullanmaya, zaman zaman durup karşı tarafa da söz hakkı vermeye, aktif dinlemeye dikkat ediyor musunuz? İletişim kurarken bu saydıklarım konusunda dikkatli olan kişiler sosyal açıdan daha çok kabul görürler, daha az yanlış anlaşılırlar, daha iyi dostluklar kurarlar. İletişim kurarken sadece söylediklerimiz değil aynı zamanda beden dilimiz de çok önemlidir. Hem kendi bedenimizin verdiği tepkiler hem de karşı tarafın tepkileri iletişimin önemli bir kısmını oluşturur. Örneğin anlattığımız konu karşı tarafta “bir merak uyandırdı mı, yoksa artık sıkıldı ve dinlemek istemiyor mu?” bunu anlamak çok önemli bir sosyal beceridir.

İnsan duygu ve düşüncelerini en iyi, dil ile anlatır. Dille gerçekleştirilen iletişim; resim, şekil, işaret ve vücut diliyle yapılan iletişimden daha güçlü ve daha kullanışlıdır.

İnsanlar yaşamlarının büyük bir bölümünü iletişim kurarak geçirirler. İnsanlar arasında duygu, düşünce ve bilgilerin sözlü veya sözsüz olarak başkalarına bildirilmesi iletişimdir. İletişimde yapılan bazı hatalar bizleri olumsuz sonuçlara götürebilir. Yanlış anlaşılabiliriz, bazı konular istediğimiz gibi sonuçlanmayabilir, ilişkilerimiz bozulabilir ve hatta ilişki kurduğumuz kişileri kaybetmemize neden olabilir. Doğru bir iletişimle bu riskleri en aza indirebiliriz.

×××

İLETİŞİM İLE İLGİLİ ÖYKÜ:

Uzun yıllar önce Çinde Li-Li adlı bir kız evlenir ve aynı evde kocası ve kaynanası ile birlikte yaşamaya başlar. Lakin kısa bir süre sonra kayın validesi ile birlikte geçinmenin çok zor olduğunu anlar. İkisinin de kişiliği tamamen farklıdır. Buda onların sık sık kavga edip tartışmalarına yol açar. Bu Çin geleneklerine göre hoş bir davranış değildir ve çevrenin oldukça tepkisini alır. Bir kaç ay sonra bitmek tükenmez gelin kaynana kavgalarından ev eşi ve annesi arasında kalan erkek için cehennem haline gelmiştir.

Artık bir şeyler yapmak zorunda olduğunu anlayan genç kız doğruca babasının arkadaşı olan baharatçıya koşar ve derdini anlatır. Yaşlı adam ona bitkilerden hazırladığı bir ekstre verir. Bunu 3 ay boyunca her gün kaynananın yemeklerine azar azar kat der. Fakat az koy ki belli olmasın. 3 ay sonra ölsün. Yaşlı adam genç kıza kimsenin şüphelenmemesi için bu süre zarfında kaynanasına çok iyi davranmasını da öğütler.

Çok iyi yemekler yap ona der. Genç kız artık çok iyi davranmaya başlar kaynanasına. Bir süre sonra kız böyle davranınca kayın validesi de değişir ve ona kızı gibi davranmaya başlar. Evde artık barış rüzgarları esmeye başlamıştır. Bu kez genç kız kendini ağır bir yük altında hissetmeye başlar ve yaptıklarından pişman, baharatçıya yeniden gelir. Lütfen der. Artık ölmesini istemiyorum. Şu ana kadar verdiklerimi onun kanından temizleyecek bir şey ver bana. Yaşlı adam karşısında oturan Li-Li ye bakar ve gülümser.

Sevgili kızım der. Sana verdiklerim sadece vitaminlerdi. Olsa olsa kayınvalideni daha da güçlendirdin hepsi bu. Gerçek zehirse senin beynindeydi. Sen ona iyi davrandıkça o da dağıldı ve gitti beyninden. Dargınlık sevgiye dönüştü. Böylece gerçek bir anakız oldunuz. Gül veren elde gül kokusu kalır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir