Hoşgörü kentinin tarihi su kemerleri zamana direniyor

Hatay Turizm Derneği Başkanı Hakan Boyacı, “Antakya surlarıyla beraber, su kemerlerimiz restore edilir ve Antakya’mızın altın gerdanlığı ve gezilecek, görülecek bir lokasyonu haline gelir” dedi..

AA

Farklı din, mezhep ve etnik kültürden insanların asırlardır barış ve kardeşlik içerisinde yaşadığı birçok medeniyete ev sahipliği yapan hoşgörü kenti Hatay’da, Roma döneminde inşa edilen tarihi su kemerleri zamana direniyor.

Defne ilçesindeki Harbiye bölgesinden, Antakya’ya su getirmek için Roma İmparatoru Trajan tarafından yaptırıldığı bilinen su kemerleri, mimari yapısıyla dikkat çekiyor.

Bazı bölgelerde 20 metreye çıkan yüksekliği ve 2,5 metre genişliğiyle su kemerleri yıllara meydan okuyor.

Mahalledeki evlerin ortasında kalan, halihazırda üzeri köprü, altı da araç yolu olarak kullanılan kemerler, tarihinin yanı sıra mimarisiyle de görenlerin ilgisini çekiyor.

Hatay Turizm Derneği Başkanı Hakan Boyacı, Hatay’ın tarihiyle medeniyetlerin beşiği sayılacak bir şehir olduğunu söyledi.

Hatay’ın birçok zenginliği bünyesinde barındırdığını aktaran Boyacı, Roma döneminde inşa edilen su kemerlerinin de bunlardan biri olduğunu belirtti.

Roma döneminde İmparator Trajan tarafından Milattan sonra 2. yüzyılda yaptırılan su kemerlerinin zamana direndiğini ifade eden Boyacı, şu an bunları Kantara mevki ve Bağrıyanık Mahallesi’nde görmenin mümkün olduğunu söyledi.

Boyacı, kemerlerin Roma döneminde adı Antiochia olan ve nüfusu 1 milyonu bulan şehre su getirmek için kullanıldığını dile getirdi.

O dönemde kemerler vasıtasıyla getiren suyun hamamlara, çeşmelere ve diğer alanlara aktarıldığını belirten Boyacı, bu yapıların restore edilerek turizme kazandırılması gerektiğini söyledi.

Kentte var olan eserlerin ve ören yerlerinin restore edilmesini arzuladıklarını dile getiren Boyacı, şöyle devam etti:

“Bu konuda devletimiz, Kültür ve Turizm Bakanlığımız çok büyük çaba harcıyor. Tabii ki bu kadar büyük bir şehrin tamamını restore etmek çok büyük imkanlar, kaynaklar gerektiren bir durum. Antakya surlarıyla beraber, su kemerlerimiz restore edilir ve Antakya’mızın altın gerdanlığı ve gezilecek, görülecek bir lokasyonu haline gelir.”

Kentte gün yüzüne çıkmamış birçok eser olduğuna dikkati çeken Boyacı, eserlerin buzdağının görünen kısmı olduğunu belirtti.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir