İzmir’de eski Sümerbank’ın en üst katında bir lokal vardır. Maliye Bakanlığı’na bağlı Maliye Lokali. Yıllar önce hizmete açılan, o günden beri hizmet anlayışı gittikçe daha da gelişen bir yerdir. Leb-i derya deniz uzanır bir yanınızda, karşı tarafta ise Kadife Kale. İki tarafta geceleri yıldıza keser. Bir taraftan bakınca karşınızda Karşıyaka, diğer tarafta ise Kadife Kale’nin ışıkları. Gökyüzünde yıldızçiçeklerini andırır yıldızlar. Bir çiçek Bahçesinde gezinir gibi gezinirsiniz gökyüzünde. Hafif bir imbat, neler çağrıştırır. İçerinin hizmet anlayışı bir başkadır. Suat Erdoğan’ın tesis müdürlüğü yaptığı lokalde, hizmette sınır yoktur, anlayışı yıllardan beri hüküm sürer. Öyle organize olmuştur ki çalışanlar. Halit Taş, kurumun saymanıdır. Hizmet anlayışının sonsuzluğu nedeniyle bir bakarsınız ki bardadır. Bir bakarsınız ki müşteriye hizmet için koşturur. Hesap alır, masalara hesap götürür. Halit Taş için hizmette sınır ve sinir yoktur. Cemal İdiz, salon şefidir. Güler yüzü, tatlı diliyle insanlara yardımcı olmak için koşturur durur. Cemal İdiz, müşterisini iyi tanır. Bir kez görsün, hizmet etsin yeter. İkinci kez geldiğinizde hizmetler akmaya başlar.
Gece boyu hiç yorulmazlar. Lokalin yönetimindeki bu üçlü çalışan 17 kişiye de model olur, onlara lokomotif olurlar. Amaç hizmetse insanlara, iş yapılması beklenmez, hemen yapılır. İş konusu gündeme gelince makam, mevki, rütbe düşünülmez, sorun hemen çözülür.
Geceleri sunulan eşsiz hizmetten sonra öğleyin de yemek sunulmaya başlandı. Her gün Vergi Dairesi çalışanı 165 kişiye yemek sunmak kolay değil, insan işini sevince kolaylaşıveriyor, en zor işlerin altından bile kalkılıyor.
Tesis Müdürü Suat Erdoğan, görüşlerini şöyle dile getirdi: “Dairemizin çalışanlarına sunduğunuz hizmetimiz gün geçtikçe daha da gelişerek sürüyor. Amacımız insanları evindeki gibi rahat ettirmek. Günün yorgunluğunu yok etmek için haftanın belli günlerinde müzikli gecelerimiz var. Bu gecelerde yer bulmak da sorun yaşayabiliyor çalışanlarımız. Bazı kurumların yemekli toplantılarını da lokalimizde yapıyoruz. Bizlere her konuda destek olan İzmir Vergi Dairesi Başkanı Mustafa Gürhan Acar’dır. Kendisine teşekkürü bir borç biliyorum. Her zaman bizlere katkı ve yardım sağlıyorlar. Lokal Yönetim Kurulu Başkanımız Cemal Akkılınç da bizimle beraber, lokalimizin daha iyi duruma getirmek için gece gündüz çalışıyor. 17 çalışanımız gece gündüz mesai kavramı olmadan sabah 9’dan gece 24’e dek çalışıyor. Bu çalışanlarımız için tatil kavramları bir kenara bırakılmış durumda. Sünnet, nikah, nişan törenleri yapılıyor kurumuzda. Gelen konuklar hizmet anlayışımıza hayran kalıyorlar. Bu teşekkürler kuşkusuz bana değil, tüm çalışanlara ve lokale katkı sağlayan yöneticilere…”
Bu örnek lokale sadece maliye çalışanları, üye olanlar girebiliyor. Dışarıda bir şey yemenin, içmenin pahalı olduğu günümüzde fiyatlar o denli ucuz. Başka kamu ve özel kuruluşlarsın da bu lokali örnek almasını diliyoruz…
Haziran 2011 ayının ikinci haftası yine okul yemeğinde oradaydım. Aynı anlayışla hizmet sürüyordu. Tüm çalışanlar üzerine düşeni fazlasıyla yapıyordu. İş bölümü çok güzel işliyordu. İşi başkasından bekleme yoktu. Her çalışan kendi masası için koşturuyordu. Çoğu yerde iş başkasından beklenir. Orda öyle değil. Yüzüne baktığında ne demek istediğini biliyor çalışan dostlarımız. Gözler masalarda ve kişiler üzerinde. Benim can dostum Johannes’in ilginç bir saptaması vardır. Sizin ülkede garsonlar neden havaya bakıyor. Bazıları da televizyona gözlerini dikip kalıyorlar. Gözü, kulağı, burnuyla da oynayanlar az değildir. Biraz dikkatlice baktığınızda bunları görürsünüz.
Tüm ülkede serin bir haziran yaşanıyor. İzmir’de sıcaklar bastırdı. Maliye Lokalinin çatısında serinlik insanın içini açıyor. Mutluluk veren esinti gönlümüze sesleniyor sanki. Yıldızlar her zaman olduğu gibi çok yakın insana. Gözlerinizde yıldızların üzerinde geziniyorsunuz. Bu ne güzellik demeden edemiyorsunuz. Lokal Müdürü Suat Bey, yanıma geliyor. Geçen yıl yazdığınız yazı elimize geçti. Çerçeveletip girişe astırdık, diyor. Yıldızlar daha bir ışıldıyor. Mutlu oluyorum. Görmemiştim. Aşağı iniyorum. Yazı karşımda, yıldızların gülümsediğini görüyorum. Bu inceliğe ne denebilir ki..