Her sabah onları sevdiğimi söylüyorum!

Amik Ovası’ndaki üretim alanlarında lahana, bakla, domates, çilek gibi ürünlerin bakımını yapan kadın çiftçi Selda Akkaya, her bitkiyi evladı gibi sevdiğini ve onlarla sohbet ettiğini söyledi. 

DİLEK AKKAYA

Amik Ovası’nın verimli topraklarında üreterek hem ev ekonomisine hem de ülke ekonomisine katkı sağlayan kadın çiftçiler, ürünlerinin bakımını büyük bir özveri ile yapıyorlar.

Uzun yıllardır Amik Ovası’nda tarımsal üretim yapan kadın çiftçi Selda Akkaya, aroması, uzun raf ömrü ve sahip olduğu boyutuyla ciddi talep gören Hatay Çileği üretiminde hasadı beklediklerini söyledi.

2011 yılında devletinde desteği ile Hatay’ın en güney noktasında ki Yayladağı ilçesinde ekimine başlanan ve alınan verim üzerine neredeyse Hatay’ın tüm ilçelerine ekimi yayılan çilekte mayıs ayında hasat bekleniyor.

Bu mevsimde salatalık, kabak, çilek, buğday gibi çok sayıda sebze ve tahılı toprakla buluşturduklarını aktaran Akkaya, “Zor bir sezonu geride bıraktık ve yeni sezona ‘Merhaba’ dedik. Deprem nedeniyle çok kayıp yaşadık. Ama yeniden ve yeni umutlarla fideleri toprakla buluşturduk. Çileğin bakımını yaptık ve bize meyve vermesi üzere beklemeye başladık. Aroması ile oldukça talep edilen bir meyve konumunda şu anda. Mayıs ayında hasat etmeye başlarız ve kasım ayı sonuna kadar da bitkimiz meyve verebilir. Hatta mevsim normallerin üzerinde bir sıcaklıkla ilerliyor bu biraz daha erkene çekilebilir. Nisan ayı gibi çilekler hasat edilebilir. Şimdilerde bile yalancı baharın etkisi ile çiçekler açarak meyve veriyor” dedi.

HEPSİ EVLADIM GİBİ

Evdeki işlerini tamamladıktan sonra gününün büyük bölümünü tarlada geçirdiğini sözlerine ekleyen Akkaya, yetiştirdiği her ürünle evladıyla ilgilenir gibi ilgilendiğini ifade etti.

“Her sabah onları sevdiğimi söyleyerek güne başlıyorum” diyen Akkaya, “Ektiğim her ürün benim için evladım gibi. Onları çok seviyorum. Sabah ilk işim onlarla konuşmak ve onları ne kadar sevdiğimi anlatmak oluyor. İnsanlar nasıl sevgi sözcüğü duyduğunda mutlu oluyor ve verimli oluyorsa bitkilerde öyle olduğunu düşünüyorum. Ayrıca burada üretim yapıyor olmak beni çok rahatlatıyor. Belki çok yoruluyorum ama beni o yorgunluk mutlu ve huzurlu ediyor. Ömrüm yettiği sürece bu meslekte ve bitkilerin arasında olacağım. Son olarak şunu da ifade etmem gerekir ki kadınların yapamayacağı bir alan yoktur. Kadınlar fiziksel olarak güçsüz gözükse bile ruhları çok güçlü varlıklardır. Bu nedenle de her meslekte yer alabilirler. Bütün kadınlara önerim şudur ki ‘Kadınlar gizli güçtür’ bunu unutmasınlar her alanda olmaya ve özelikle üretmeye gayret etsinler. Birileri ‘Sen kadınsın yapamazsın’ dedikleri zaman bundan ilham alsınlar ve bunun üzerine giderek daha başarılı ve büyük işlere kalkışsınlar” ifadelerini kullandı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir