Hena

Adım Hena…

Her hangi bir ülkenin, her hangi bir ailesindeki cinsiyetçiliğin can yakıcılığından geliyorum…

Çocukluğuma dair anımsayabildiğim tek şey ne annemin nede babamın bana bir kez olsun kızım dememiş olduğudur. Saçlarımı hiç okşamadılar. Öpe koklaya kucaklamadılar. İkisi de erkek evlat istemiş, yanlışlıkla ben doğmuşum.

O günleri unutmuyorum; benimle birlikte özlemim de büyüyordu. Yağmur yüklü bulutlarca özlem yüklüydüm. Şefkatli bir okşayışa, ilgiye, içten bir sevgiye…

Çocuktum… Uykusuz gecelerimden biriydi. Açık penceremden bana gülümseyen yıldızlara bakıp, hayallere dalmıştım. Annem büyük bir sevinçle herkese, kız doğurduğunu müjdeliyormuş. Babam sevincini yere göğe sığdıramıyor, sürekli gülüyormuş. Doğumumu kutlamak için tatlılar dağıtılıyormuş mahallede. Herkes beni çok seviyormuş. Kucaktan inmiyormuşum. Saçlarım okşamalara, yanaklarım öpmelere doyamıyormuş. Sevgiyle, özenle büyütülüyormuşum.

Etrafına gülücükler dağıtan mutlu bir çocukmuşum…

Bu bir düş. Sadece bir düş… Yıldızlara sığınmıştım o gece. Sonraki bütün gecelerde, bu düşe sığındım…

Anne-babanız tarafından istenmediğinizi bilmek nasıl bir duygudur, bilir misiniz? Sürekli mutsuz hissetmek nasıl bir kederdir, nasıl bir kahır?

Adım Hena… Tüm zamanlarda, herhangi bir sokakta, kendini aramaktan gelen, her hangi bir kadınım…

İtiraf ediyorum; ne zaman bir sokak köpeğiyle karşılaşsam, kimsesizliğim depreşir.

Böyle bir andı. Hiç böylesini görmemiştim. Tam karşımda durdu ve gözlerini dikip, saniyelerce bana baktı. O köpeğin bakışlarında, derinden yaralanmış çocukluğumu gördüm. Gözlerinden taşan yalnızlık yalnızlığıma akmıştı.

Büyülenmiştim.

Kimsesizliğimdi karşımda duran. Aslında gidecek yeri olmayan, bu yüzden her defasında dönüp kendi öksüzlüğüne sığınan bendim.

Ailesinde bulamadığı sevginin ve merhametin boşluğunda kaybolan bendim.

Kimsesiz sokak köpeğinde kendimi gördüm.

Hangimiz daha yalnızız, hangimiz daha üzgün?

Bunu hiç bilemedim.

Adım Hena…

Tarihin en acılı yerinden geliyorum. İstenmemiş, reddedilmiş, her çeşit ölüm biçimiyle öldürülmüş her hangi bir kadınım.

Her seferinde zümrüd-ü anka misali kendini külünden yeniden yaratan…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir