ALİ ZAN
Kahvaltı da öğle molasında, akşam çaylarında günün her vaktinde severek içtiğimiz çay Türk kültürünün vazgeçilmez değerlerindendir.
Dünyada çayı en çok tüketen ülkelerden biri olarak, çayın hayatımızdaki yeri doldurulamazdır.
Türkiye’de çaydanlıkta demlenen çay, genellikle ince belli süvari bardaklarda içilir. Çayı demlediğimiz çaydanlık iki bölmeden oluşur. Çift bölmeli olması çayın aynı anda sıcak kalmasını sağlar.
Çay Türkiye’de en çok Karedeniz bölgesinde yetişmektedir. Karadenizlilerin kendi elleriyle topladıkları çay, tüketmesi için piyasaya sürülüyor.
Konuyla ilgili görüş bildiren çay severler: “Çay nemli ve bol yağışlı bölgeleri sever. Bu yüzden de Türkiye’de en çok Karadeniz’de yetişir. Siyah çay ülkemizde günlük olarak sık tükettiğimiz çaydır. Kahvaltılarda, akşam çaylarında günü her alanında içeriz biz Türker çayı. Çok severiz. Tabi ki her gıda da olduğu gibi çayı fazla tüketmek olumsuz şeylere sebep olabilir. Herkesin beslenme düzeni farklı olduğu için çayın yan etkilerinden farklı şekillerde etkilenebilirler. Bazıları bu durumu 2 bardaktan sonra yaşarlar bazıları da 4 bardaktan sonra. Ama genelde 3 bardaktan fazlasını içmiyoruz biz. 3 bardağa kadar güvenli olduğunu düşünüyoruz. Çayı içtiğimizde sanki vücudumuz rahatlıyor. Baş ağrımız vücut ağrımız kalmıyor gibi. O kadar alışmışız yani biz çaya vücudumuzu da çok alıştırdık haliyle. İçmeyince kendimizde bir eksiklik hissediyoruz. O yüzden günün belli aralıklarında az miktarda fakat çok sık tüketiyoruz.” İfadelerini kullandılar.