HABER MERKEZİ
Cumhuriyet Halk Partisi Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, Türkiye’deki elektrik üretimi ve “net sıfır” hedefleri hakkında yazılı bir basın açıklamasında bulundu.
Dünyada ve Türkiye’de elektrik üretiminde temel olarak fosil yakıtların kullanıldığına değinen Kara, “Bizler, bugün, bir küresel ısınmadan; kurak yerlerin sel altında kalmasından, tarım havzalarındaki kuraklıktan bahsediyorsak, bunda elektrik üretiminin payını yadsıyamayız. Hava kirliliği olağandışı bir olay olmaktan çıkıp farkına bile varmadığımız, umursamadığımız bir gerçeğe dönüştü. Elektrik üretimindeki ana kaynaklarımız arasındaki termik santraller, bu gerçeğin oluşmasında büyük rol oynadı. Hem ürettikleri gazlarla hem kullandıkları suyu kirletmeleriyle termik santrallerin çevreye etkileri, yıllardır tartışılıyor ve inceleniyor. Paris İklim Anlaşması’nın “kömürden çıkış” hedefi, bu yüzden elektrik üretiminde yenilenebilir kaynaklara geçişi mecbur kılıyor. Konuyla ilgili bir rapor hazırlayan Ember’e göre 104 ülkede, fosil yakıtlardan elektrik üretimi ve bundan kaynaklı emisyonlar son 5 yıl içinde azaldı. Bizler de soluduğumuz havadaki zehri azaltmak istiyorsak, öncelikle, evdeki aydınlatmamıza gelen elektriği kömürden ayırmak zorundayız” diye konuştu.
Türkiye’de kömür ve linyit yakıt kullanan termik santrallerin sayısına ve elektrik üretimi içindeki payına dikkat çeken Kara, “Bakanlık verilerine göre Türkiye’de 68 adet kömür ve linyit kullanan termik santral var. Türkiye Taşkömürü Kurumu, ürettiği taşkömürünün yüzde 69’unu, linyitin yüzde 84’ünü termik santrallere teslim etmiş. Bu kaynaklardan beslenen santrallerin, elektrik üretimi içindeki payı da 2022 yılında yüzde 34,6 olarak gerçekleşmiş. 10 yıl öncesine göre iki katına çıkmış, 103 bin megawattlık bir kurulu gücümüz var. Bu kurulu gücün içinde rüzgar, jeotermal, hidroelektrik gibi yenilenebilir kaynakların payı artmış ancak kömür santrallerinin kurulu güç içindeki yeri her zaman başta kalmış. Şu anda kurulu gücümüzdeki 49 bin megawatt, termik santrallerde toplanmış durumda. Dahası Türkiye’de 2021 yılında 564 milyon ton sera gazı salınımı gerçekleşti ve bunun yüzde 70’ini enerji sektörü tek başına yaptı. Ulusal Enerji Planı’na göre, evet, yenilenebilir enerji kaynaklarının kurulu güçteki payı artacak. Ancak 2035’e kadar kömürden elde edilen elektriğin de miktarı biraz artacak. Kömürden çıkış ve “net sıfır” hedeflerine, bu şekilde ulaşamayacağımız aleni bir gerçektir. Artık daha yeşil bir elektriğe ihtiyacımız var; bu ihtiyaç doğrultusunda dünyadaki eğilime uygun biçimde kömür kullanımını, kademeli ve planlı olarak azaltmak dışında bir seçenek tasavvur etmek mümkün değil” şeklinde konuştu.