11 ilde yaşanan depremde ölümünde, yıkımında yüzde 50’si Hatay’da yaşandı. Ancak hükümet halen Hatay’ı özel statülü il veya özel afet bölgesi ilan etmiyor. Hataylılar ise bu durumdan çok rahatsız!
DİLEK AKKAYA
6 Şubat günü yaşanan deprem sonrasında en çok zarar gören il olarak göze çarpan ilimiz Hatay’da yaraların sarılmasında yaşanan umursamazlık tüm hızıyla devam ederken depremden aylar sonra çarpıcı tablo ortaya çıktı.
Depremin her ne kadar 11 ili etkilediği dile getirildiyse de yaşanan ağır tablonun yüzde 50’sinin yükünü çeken Hatay ilinin halen özel afet bölgesi ilan edilmemesi ise Hataylıların olduğu kadar tüm Türkiye’yi hayretler içinde bırakıyor.
Bu durumla büyük tepki gösteren Hataylılar, “Şimdi değilse ne zaman şehir merkezleri başta olmak üzere kırsal alanda da büyük zaiyatlar aldık. AK parti hükümeti halen Hatay’ı neden özel afet bölgesi olarak ilan etmiyor anlamış değiliz. Bugün değilse ne zaman” sorusunu yönelttiler.
Deprem bölgesinde yıkılan binaların yüzde 50’nin Hatay’da aynı şekilde yaşanan ölümlerin yüzde 50’nin yine Hatay’da gerçekleştiğini dile getiren Hataylılar, “Deprem 11 ili etkilemiş olsa da en yıkıcı etkilerini Hatay’da göstermiştir. Deprem kaynaklı can kayıplarının yarısı Hatay’da 25 binden fazla can kaybımız var. Yıkılan binaların yüzde 48’i sadece Hatay’dadır. Sadece Hatay’da 256 bin konut yerle bir oldu, Antakya’nın yüzde 90’ı yok oldu. Yıkılan ticarethanelerin yüzde 50’si Hatay’da 47.653 ticarethanemiz yerle bir oldu, esnaf bitti, sanayi siteleri enkaza döndü. Depremin istihdamı en çok etkilediği il de Hatay. Hatay’da özel sektörde çalışan sayısı yüzde 35 azaldı. Depremden önce özel sektörde 165 bin çalışanımız vardı, bu sayı 107 bine indi. Depremzede evsiz, depremzede işsiz, esnaf dükkânız, depremzede gelirsiz ancak bütün bu yaşananlara rağmen halen Hatay özel bir statü içine alınarak gerekenler yapılmıyor. Bu bizi derinden üzüyor. AK Parti Hükümeti kadar muhalefet partilerine olan üzüntümüzü de buradan dile getiriyoruz. Hiçbirinin Hatay’a gerekli olan ihtimamı gösterdiğini düşünmüyoruz ve bundan büyük rahatsızlık yanı sıra üzüntü duyuyoruz” dediler.