Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk çok okuyan bir liderdi. Bulunduğu cephelerde bile kitaplarından vazgeçmediğini okuduğumuz tarih sayfalarında görürüz. Hayatı boyunca müziğe, sanatçıya büyük önem ve değer vermiştir. Rumeli türkülerini dinlemekten çok hoşlandığını biliyoruz, bununla birlikte müzik türlerinden her bir eseri severek dinlemiştir. Atatürk’e göre musiki ile alakası olmayan mahlûkat insan değildir, müzik hayatın neşesi, ruhu, sevincidir. Eğer söz konusu olan hayat insan hayatı ise, musiki her zaman vardır. Musikisiz hayat zaten var olamaz.
Bugünkü yazımda, kendisini yetenekleri doğrultusunda geliştiren bir isimden bahsedeceğim. Sosyal medya hesaplarından çalışmalarını ilgi ve sevgiyle izlediğim kentlim sevgili Yaren Bostancıoğlu. Yaşadığımız Çekmece Mahallesi, doğup, büyüdüğüm Armutlu Mahallesi, okuduğum kadim kent Antakya-Hatay’ın değil, ülkemizin de gururudur sevgili Yaren. Kendisine katkı sunan öğretmenlerinin aydınlığında yetişen Yaren Bostancıoğlu Anadolu kültürüne çok şey katacak düşüncesindeyim.
Biz öğretmenler öğrencilerine bilgiye ulaşma konusunda sadece ışık verebiliriz. Alacakları ışıkla ülkenin koca çınarları olabilirler. Yaren, sempatik ve sevecen tavrı ile bilgisini birleştirerek öğretmenlerinden öğrendiği şekilde birçok gencin yüreğine dokunacak, onların da yetişmesinde büyük katkısı olacaktır.
Sevgili oğlum Merih’ten aldığım kısa bilgi ile sevgili Yaren Bostancıoğlu, 2018 yılında Hatay Bedii sabuncu Güzel Sanatlar Lisesi’nden mezun olmuştur. 2022 senesinde Necmettin Erbakan Üniversitesi’nde müzik öğretmenliği bölümünden mezun olmuş. Bugünlerde Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde çalgı eğitimi üzerine yüksek lisans yapıyor.
***
Bazen Usta Çırak, Bazen Abi Kardeş, Bazen Kızım
Bu bilgilerden hemen sonra, arkadaşım, meslektaşım, üç çocuğumun öğretmeni başarılı, içten, samimi eğitimci, Yaren’in de öğretmeni Ünal Öztorun dostuma ulaştım ve kendisine de sordum: Yaren Bostancıoğlu nasıl bir öğrencin idi?
Tanıdığım ilk günden bu yana yüzünden gülümsemesi eksik olmayan başarılı eğitimci Ünal Öztorun’un sevgili Yaren ile ilgili söylediklerini aynen aktarıyorum; “Hatay Bedii Sabuncu Güzel Sanatlar Lisesi’nde bağlama öğrencimdi. Lise hayatı boyunca her zaman disiplinli, gayretli ve bağlama sevdalısı olarak derslere geldi. Ben ona uygun ödevler verirken o neredeyse her defasında ödeve ek olarak bir miktar daha çalışıp ödevi olmayan yeni çalışmaları da ekleyip geliyordu. Uzun süreli ve dayanması zor performans gerektiren etütleri yaparken benimle beraber sonuna kadar dayanıp öyle tamamlıyordu. Yaşına göre hem olgun olması hem de çalışkan oluşu ile öğretmenleri tarafından hep çok sevilmişti. Defalarca aynı sahneyi paylaştığım ve yıllarca bazen usta çırak, bazen abi kardeş ve bazen kızım gibi gördüğüm Yaren’in yıllar sonrasında da çok iyi yerlerde olacağını biliyorum. Geleceği parlak olsun. Kendinden sonra gelecek nesillerin ışığı olsun.”
Bir öğretmenin öğrencisi için söylediği ne güzel ifadeler. Takip ettiğim ve uzaktan tanıdığım kadarıyla sevgili Yaren ziyadesiyle bu sözleri hak ediyor. Herhangi bir çalgı aleti çalmak her yaşta kişiye mutluluk ve zenginlik katar. Sosyal hayatta geniş alanlar açar.
Bir insan kendi kaderini, yaşadığı bahçenin şeklini, şemalini, ülkenin halini, dünyayı değiştirebilir. Yığınla beton yerine çiçekli bir caddenin içinde yol almanızı sağlayabilir. Bazıları bozar, bazıları onarır, bazıları da yeniden var eder… Sevgili Yaren Bostancıoğlu yürekleri besleyecek yeni besteler, yeni çalışmalarla hep var olacaktır.
Unutmayalım ki; Her sabah güneş hepimiz için doğuyor. Dünyayı değiştirmek elimizde…