Hatay havalimanı ile alakalı sorularımıza cevap alamıyoruz!

HABER MERKEZİ

CHP Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, Hatay Havalimanı’nın onarımı ve bu konuda ilettiği soru önergesine verilen cevap hakkında yazılı bir basın açıklamasında bulundu.

Depremin üzerinden 6 ayı aşkın bir süre geçmesine rağmen Hatay Havalimanı’nın hâlâ kullanılamaz halde olduğunu belirten Nermin Yıldırım Kara, “Bildiğiniz üzere 6 Şubat depremleri sonrası Hatay Havalimanı büyük zarar gördü ve kullanılamaz hale geldi. Depremden 6 gün sonra ise dönemin Ulaştırma ve Altyapı Bakanı olan Adil Karaismailoğlu ‘Hatay Havalimanı pistindeki bütün hasarları hızlıca onardık’ açıklamasında bulundu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise 13 Mart tarihinde ‘Depremde zarar gören Hatay Havalimanı’nı bir hafta içerisinde yeniden işler hale getirdik’ dedi. Bu açıklamaların gerçeklerle ilişkisi olmadığını bugün tekrar anlıyoruz. Depremin hemen ertesinde verilen bu beyanatlara ve bu kadar zaman geçmesine rağmen yurttaşlarımız hâlâ mağdur ediliyor. Bir süre boyunca biletler alınabiliyorken uçuştan sadece 4-5 saat önce gelen mesajlar ile yurttaşlarımız iptallerle karşılaşıyor, Adana Havalimanı’na ya da Gaziantep Havalimanı’na yönlendiriliyordu. Genel seçimlere kısa bir süre kala nisan ve mayıs aylarında da tamirata yönelik benzer vaatler gelmişti. Son durumu en yetkili mercii olan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu’na sorduk ama aldığımız cevapta hiçbir aydınlatıcı nokta bulamadık” dedi.

En azından tamirat sürecine dair kamuoyunun düzgün şekilde bilgilendirmesi gerektiğini ifade eden Hatay Milletvekili, “27 Temmuz 2023 tarihinde hem yurttaşlarımızın mağduriyetini hem de Hatay’ın havayolu bağlantısının önemini göz önünde bulundurarak Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu’na beş adet soru sorduk. Genel hatları itibariyle; bir önceki bakan Adil Karaismailoğlu’nun ‘hızlıca onardık’ beyanını, önce mayıs sonra haziran ayının tamirat için işaret edilmesini, tamiratın hangi aşamada olduğunu, geçici çözüm ve tedbirlerini ve bilet satışlarının neden devam ettiğini öğrenmek ve kamuoyunu aydınlatmak istedik. Ancak, bakan tarafından önergemize verilen cevap, yalnızca ‘kapsamlı bir çalışma yapılacaktır’ ifadesinden ibaret olup hiçbir soru işaretini aydınlatmadı. Gördüğümüz üzere Hatay Havalimanı’nın ne zaman tamamlanacağı ve yurttaşların hizmetine açılacağı konusunda şeffaf olmayan bir süreç ve belirsizlik söz konudur.” dedi.

İktidarın yurttaşlara bu konuda güven vermediğinin altını çizen Yıldırım Kara, “Hatay Havalimanı inşa edilirken de birçok soru işareti mevcuttu. Hem muhalefet hem bilim insanları hem de sivil toplum örgütleri birçok uyarıda bulunmuştu. Süreci hepimiz yakından takip etmiştik. Havalimanı inşaatı ilk kez 2000 yılında gündeme gelmişti. Mustafa Kemal Üniversitesi’nin hazırladığı ÇED raporundan sonra Kuş Araştırmaları Derneği de bir araştırma yayınlamıştı. Bu bölgenin kuş göçleri açısından ne kadar önemli olduğu gözler önüne serilmişti. O dönem yine de MKÜ’nün hazırladığı ÇED onaylandı ama 2003 yılında Adana Bölge Mahkemesi yürütmeyi durdurdu. Sonrasında bütün çevrecilerin uyarılana rağmen Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarında, Çevre ve Orman Bakanlığı ÇED raporuyla inşaata imkân tanıdı ve Hatay Havalimanı 2007’de yapıldı. Tamamlanmasına kadar geçen sürede havalimanının olduğu kısmın fay hattı üzerinde bulunduğuna dair birçok tartışma yaşandı. Aktif fay hattının üzerine, kurutulan Amik Gölü’nün yatağına bu havalimanını inşa ettiler. Yağış aldıkça bu havzada taşkınlar ve sel meydana gelmeye devam ediyor. Yani sözün özü, her şey göz göre geldi. Bundan sonra da eski tas eski hamam olacaksa yapılacak hiçbir şeyin anlamı yok” dedi.

İktidar mensuplarının ağzından da inşa sürecine dair itiraflar olduğunu belirten Hatay Milletvekili, “Depremden sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Deprem Araştırma Komisyonu kuruldu ve başkanlığını eski Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu yapıyordu. Verdiği bir demeçte ‘sosyal baskı neticesinde’ bu havalimanını oraya inşa ettiklerini söyledi. Fahrettin Koca ise son yapılan röportajlardan bir tanesinde depremde hasar gören ve yoğun bakımında en az 80 yurttaşımızı kaybettiğimiz Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin yerini doğru bulmadığını ve yıkılacağını ifade ederken örnek olarak havalimanının da yerinin uygun olmadığını belirtti. Şimdi bundan sonrası için de karşılaşacağımız afetlerde yeni ihmalkarlıklar olmaması adına havalimanı, hastaneler, kamu kurumları ve deprem konutları için yaptığımız uyarıların dikkate alınmasını istiyoruz.” dedi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir