Pandemi yasakları nedeniyle Türkiye’nin birçok ilinde olduğu gibi ilimiz Hatay’da da sakin bir hava vardı.
O kalabalık insan kitleleri, trafikte ki karmaşa, otopark alanlarında yaşanan sıkıntılar birkaç aydır yoktu. Herkes rahat bir nefes almıştı ki yasaklar gevşetildi.
Yasakların gevşetilmesi sonun başlangıcı oldu ve bir kez daha her yer insan ve teneke yığını motorlu araçlarla doldu. Bir kez daha Hatay nefes alamayacak duruma geldi.
Özellikle tatil yöreleri Samandağ ve Arsuz ilçelerinde ki yoğunluk, inanılmaz derecede büyük ve ürkütücüydü. Araçlar alt alta üst üste bir tablo çizerken sahiller insan seline maruz kaldı.
Şehir merkezlerinde de durum farklı değildi. Piknik alanları, çay bahçeleri yiyecek sektöründe faaliyet gösteren işyerlerinde sanki yer yerinde oynadı.
Tabi bu arada ne maske kuralı, ne sosyal mesafe ne de endişe yoktu. Herkes bildiğini okudu. Durum bu olunca vaka sayıları da bildiğini okuyacak.
Bekliyoruz iki gün içinde diğer illerde olduğu gibi Hatay’da da vaka sayıları açıklanacak.
Yüksek bir tırmanış bekleniyor.
Vaka sayısı Hatay’da zaten son bir hafta içinde yasaklarda ki gevşemelere gerek kalmaksızın yüzde 50 oranında artış göstermişti. Aradan bir hafta daha geçti ve bu kez yasakların gevşetilmesinden doğan vakalarda doğal artışa eklenecek.
Rahatlıkla söyleyebilirim ki Hatay ili Pazartesi gününden itibaren haritada kırmızı renge bürünecek. Tabi bu renk demek, yasaklar demek!
Erken açıldık, geç saçıldık vs. gibi söylemlerle zaman kaybetmeden Hatay’ın ve Hataylıların önlemlere harfiyen uyması gerekiyor. Y
etkili birimlerin kimsenin gözyaşına bakmadan gerekmesi halinde yasakları yeniden yaşama geçirmesi şart. Aksi halde Hatay geride bıraktığımız Eylül ve Ekim aylarında yaşadıklarına tekrar dönebilir!