Savaş, Hataylıların sosyolojik, psikolojik ve ekonomik olarak dar boğazda olduğunu söyledi..
ÖZKAN BAKKAYLI
Hatay Büyükşehir Belediye (HBB) Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş, bir Twitter hesabı üzerinden yayınlanan programa katılarak “Hatay’daki Durum: Düzensiz Göç, Geçici Koruma Kapsamındaki Suriyeliler” konusunda önemli açıklama ve değerlendirmelerde bulundu.
Yıllarca bağımsızlık mücadelesi vermiş dedelerin torunu ve serhat şehir Hatay’ın belediye başkanı olarak kentin yaşadığı sorunları hiçbir siyasi amaç gütmeden yalnızca bilimsel veriler ışığında anlattığını ifade eden Lütfü Savaş, zaman zaman bu konuyla ilgili yanlış anlaşıldığını söyledi.
Sığınmacı sorununun ekonomik boyutunu da ortaya koyan Savaş, “Bilimsel veriler, ekonomik olarak her 4 Hataylının 1 Suriyeliye baktığını gösteriyor. Biz İller Bankası’ndan gelen katkı payının bir kısmını Suriye’den gelen vatandaşlar için de kullanıyoruz. Daha fazla yol daha fazla asfalt yapmak durumunda kalıyoruz. Daha fazla içme suyu üretmemiz gerekiyor. Daha fazla katı atık bertaraf ediyoruz” dedi.
TARIMDA ÇALIŞAN TÜRK İŞÇİ SAYISI DÜŞTÜ!
Savaş, şöyle devam etti: “Sivil toplum kuruluşları ve Avrupa Birliği de sığınmacılara çeşitli yardımlar yapıyor. Tüm alanlarda istihdam ediliyorlar. Özellikle tarımda çok sayıda Suriyeli işçi çalışıyor. Tarımda çalışan Türk işçi sayımız son 10 yılda yüzde 74 düşmüş. Yani yaklaşık 36 bin kişi istihdam edilirken bu rakam 9 binlere kadar düşmüş durumda. Sığınmacılar tüm müesseselerde çalışabiliyor, ticarethane açabiliyor. Turizm sektöründe çalışabiliyor. Kuyumculuk sektöründe çok iyiler. İhracat yapıyorlar. Bunların bir kısmı da vergisiz ve ruhsatsız çalışıyor.”
Hataylıların sosyolojik, psikolojik ve ekonomik olarak dar boğazda olduğunu söyleyen Başkan Savaş, kentin birçok ticari alanda gerilediğini vurguladı. Savaş, lojistik sektöründe Hatay’ın Türkiye 2’ncisi konumundayken şu an bu yerini kaybettiğini ifade etti.
Hatay’ın geçmişinden getirdiği tevazu ve bir arada yaşama kültürünün her zaman devam ettiğini ve edeceğini ifade eden Başkan Savaş, devlet büyüklerinin yüzyıllardır barış içerisinde yaşayan bu halkın sorunlarını görmezden gelmemesi gerektiğine dikkat çekti.