Uzun uzun anlatmaya çalıştığımız bir konuyu bazan birkaç mısra ile daha iyi anlatır şairler. İşte öyle mısralardan bazı seçmeleri aşağıya alıyorum. Bu mısralar uzun söze gerek olmadan nasıl da kestirmeden anlatıyor:
Mazlûmu nedir ezmede, ezdirmede ma’nâ?
Zâlimleri adlin, hani, öldürmedi hâlâ!
Câni geziyor dipdiri… Can vermede mâsum!
Suç başkasınındır da niçin başkası mahkûm?
M. Akif ERSOY
(Hakkın Sesleri’nden)
*
Sahipsiz olan memleketin batması haktır;
Sen sahip olursan bu vatan batmayacaktır.
M. Akif ERSOY
(Hakkın Sesleri’nden)*
*
“Tarih”i, “tekerrür” diye târif ediyorlar;
Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?
M. Akif ERSOY
*
“Muallimim” diyen olmak gerekir îmanlı,
Edepli, sonra liyâkatli, sonra vicdanlı.
M. Akif ERSOY
*
Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır.
Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır.
Mithat Cemal KUNTAY
*
Bir devr-i şeâmet: Yine çiğnendi yeminler;
Çiğnendi, yazık, milletin ümmîd-i bülendi!
Kanun diye, topraklara sürtüldü cebinler;
Kanun diye, kanun diye, kanun tepelendi…
Tevfik Fikret
(Doksanbeşe Doğru)
*
Mehmed’im, sevinin, başlar yüksekte!
Ölsek de sevinin, eve dönsek de!
Sanma bu tekerlek kalır tümsekte!
Yarın, elbet bizim, elbet bizimdir!
Gün doğmuş, gün batmış; ebed bizimdir.
N. Fazıl KISAKÜREK
*
Bilsin cihan ki ben bu cihânın nesindeyim:
Bir ülkünün mehabetinin zirvesindeyim.
Atsız
(Sona Doğru)
*
Mefkûreler âleminde olunca kıtlık
Kafaların içerisinde başlar çıfıtlık.
Atsız
(Toprak-Mazi)
*
Baş eğmeziz edâniye dünyâ-yı dûn içün
Allah’adır tevekkülümüz îtimâdımız.
Bakî
(Gazel’den)