Gönderilmiş mektuplar – Kalbinin bahçesinde sevgi büyüttüm

Sevgili

Şehir derin bir uykunun koynuna bıraktı kendini. Gecenin sessizliğindeki sesleri dinliyorum. Bir de hasretini… Odamın ışığını kapattım. Camı açtım. Uzak çakal sesleri çarpıyor kalbime. Gökte dolunay. Sırlarla dolu bulutlar kanat çırpıyor usulca. İçimde, dışımda, gecenin renginde, gökyüzünde suretin… Günlerdir biriktirdiğim özlemin taşıyor bakışlarımdan. Anlayacağın, yine yangınım bu gece.

Masanın başına geçtim. Elimde mektubun. Tanıştığımız anı unutmadığını yazıyorsun. Yüzüne baktım, seni gördüm, diyorsun. Unutmuyorum ben de. O an, gözlerine bakmıştım, senin özünü görmüştüm. İçinden taşıp içime akan dingin ruhunda tutuklu kaldım. Anlamıştım. Yıllar boyunca beklediğim sendin. O gün ben sende ruhdaşımı buldum. Ben sende kendimi…

Sevgili

Senden uzakta demiyorum. Uzaklığı belirleyen mesafeler değildir. Yine de bugün bunca hasretindeyken sevgi üzerine düşündüm. Sevgi geçmişimizin ve bugünümüzün özeti değil mi? Sevgi künyemiz bizim. Birbirimizi koşulsuzca seveliberi, mutluluk yürek bahçemizde oynamakta.

Biliyoruz, hayatı yüceltmenin, iyileştirmenin, özgürleştirmenin temelinde sevgi yatar. Dünyayı döndüren şey sevgidir. Nefes aldığımız şu evrende yürek yüreğe vermeyi seçtik. O gün bugündür, yegane seçeneğimiz olan sevgiyi tecrübe etmekteyiz seninle. SEVGİ bizim ayrıcalığımız. Sevgi bizim varoluş kaynağımız ve dönüştürücü gücümüz. Biz seninle sevme-sevilme frekansından tutunduk hayata. Bundandır her daim, benliğimizin ve yaşam dinamizmimizin gücüyle her türlü zorluğun üstesinden gelebiliyoruz.

Sevgili

Şu anda fiziken yanımda değilsen de bakışlarımın değdiği her yerdesin. Ne mutlu bize ki sadece iyi, güzel, duru olanı ve mutlu anları kabul ettik hayatımıza. Aşkı ve aşkın olmayı seçtik kendi payımıza.

Sevgilim

Rahmet ummanın.’ Vefa güneşim, gözlerimin ışıltısı, yoldaşım, aşk bahçemin katmer katmer açmış gül dalı… Acz içindeyim şu anda. Tarifi olmayan nasıl tarif edilebilir? Günebakan çiçeği güneşi nasıl takip ediyorsa an be an, seni gördüğümden beri yüzüm sana dönüktür. Tanıştığımız günden beri AŞK, biricik pusulasıdır ömrümüzün.

Demem odur ki cantanem; ‘ya içindesindir, kapılıp gidersin, ya dışındasındır, neye benzediğini bilemezsin’ aşkın.

Biz seninle, taaa içindeyiz, en derininde.

Sevgi insanın kendini sevmesiyle başlar.” Demekte, Dr. Wayne Dyer…

Eğer öyleyse, seni kendimi sevdiğim gibi seviyorum.

AŞK’ça kal

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir