Gecemiz kepçe, gündüzümüz kepçe!”

DİLEK AKKAYA

6 Şubat depreminden sonra moloz taşıyan kamyonlar, hiç tanımadığımız insanlar ve kepçeler artık gündelik yaşamamızın bir parçası haline geldiler.

Akşam. Gece, gündüz fark etmeksizin kepçe gürültüleriyle uyanıp, kepçe gürültüleriyle uyuyan Antakyalılar bu ızdırap dolu anların biteceği günü iple çekiyorlar.

Yetkili birimlerden yıkım aracı kepçelerin belli bir mesai mefhumuna göre çalışmasını isteyen vatandaşlar, “Ne gece ne gündüz ne de pazar günü dinlemiyorlar. Paldır küldür çalışıyorlar. Yıkım firmalarının hiçbiri su sıkmadan yıkımı tamamlıyorlar. Her taraf toz ve duman. Biz Antakyalılar olarak artık nasıl yaşayabileceğimizi bilmiyoruz. Biz burada zaten bir avuç insan kaldık ve bizi de buradan böylelikle gönderecekler” ifadesinde bulundular.

Yıkım firmalarının disiplinsizliğine bir kere daha dikkat çeken Antakyalılar “Bize sürekli sabırdan söz ediyorlar. 8 aydır söz ediyoruz ama bir şey değişmiyor. Halen bizler çok büyük sıkıntılar eşliğinde yaşıyoruz. Ne zaman nasıl hareket edebileceğimizi kestiremiyoruz. Yetkili birimlerin duyarsızlığı ise had safhada” dediler.

Geçtiğimiz hafta sonu yaşanan yoğun yağış sonrasında meydana gelen su baskınlarını ve konteynırların nasıl su kaçırdığını hatırlatan vatandaşlar, “Durum bu iken bizden sabır isteniyor. Bizim artık sabredecek gücümüz kalmadı” ifadesinde bulundular.

SU-ELEKTRİK-SAĞLIK-EĞİTİM…

Antakya ve Defne ilçesinde ikamet eden vatandaşlar, “Bizim burada deprem gününden hatta depremden önce en çok şikâyet ettiğimiz konuların başından elektrik. Su yetersizliği geliyor. Kısmen de olsa eğitim ve sağlıkta da şikâyetlerimiz vardı. Ancak deprem sonrası yaşananları görünce deprem öncesine rahmet okuduk. Artık ne elektriğimiz ne suyumuz ne yolumuz ne eğitim ve nede sağlık yok. Her şeyimiz eksik oldu. Eğer Antakya acil olarak özel afet bölgesi ilan edilmez ise bu durumdan çıkmamız, çıkabilmemiz olası görülmüyor” dediler.

Kimi siyasilerin şov peşinde olduğunu gözlemlediklerini söyleyen vatandaşlar, “Bugün için buradan isim vererek kimseyi rencide etmek istemiyoruz. Ancak aldıkları 100 bin liraya varan maaşlarıyla burada gelip bize ahmak kesmesinler. Yapabilecekleri bir şey varsa yapsınlar değilse gölge etmesinler başka ihsan istemez” dediler.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir