Akreple yelkovanın birbirini hızla kovaladığı bir dönemdeyiz artık.
Kime sorsanız zaman yetmiyor. Covid döneminde tamamen tekdüzeleşen günlerimiz daha da hızlı geçiverdi sanki?
Gezerken, yeni bir şeyler öğrenirken biraz durağanlaşıyor gibi.
Bir de çocukken çok ağır geçerdi zaman.
Bir an önce büyüme arzusu muydu acaba?
Büyüdük de ne olduysa?
Şimdiki çocuklar akreple yelkovanın koşuşturmasından şikayetçi.
Hele ki gençler!
Hele ki çalışanlar!
Öyle bir dönemdeyiz ki herkes dalgalı sularda yüzer gibi!
Hayal kurmak olarak tanımlanan aslında sadece zihinden planladığınız küçük durumlar gerçekleşmeyince, yeniden farklı bir plan mı yaparsınız? Yoksa gerçekleşmeyen planınızı önce kafanızdan sonra yüreğinizden siler misiniz?
Yeniden planlamak kimine göre hırstır, kimine göre vazgeçmemektir.
Vazgeçmekse zayıflık, pasifliktir.
Güzel olan, tutkulara esir olmadan yaşayabilmek.
Tutkulu bir yıl olsun yeni yıl!
Kalbimizin de aklımızın da aynı yöne aktığı bir yıl olsun yeni yıl!
Bağımlılık seviyesindeki alışkanlıklarımızı kendi kendimize törpüleyebileceğimiz bir yıl olsun.
Bencilliğin değil ekip ruhunun ön plana çıkacağı bir yıl olsun.
Şükran duygusunu ertelemeden, alçak gönüllülüğe diz çökülecek bir yıl olsun.
Elem, acı ve kederin bir günde geçeceği bir yıl olsun.
Unutmayalımki mutluluk, kısacık anlarda gizli.
Omzunuza konan bir kelebekte, sararıp uçuşan bir yaprakta, banyo sonrası değiştirdiğiniz sabun kokulu yastık kılıfında veya cebinizde unuttuğunuz ederi az bir banknotta saklı olabilir.
Mesajlaşmaktansa yüz yüze içilen sade bir kahvede olabilir.
Telefonun diğer ucundan duyduğunuz seste olabilir.
Kolay ulaşılan bilginin doğru haline ulaştığınız bir yıl olsun!
Fikirlerinizin değer bulduğu, borçlarınızı ödeyebildiğiniz bir yıl olsun!
Bolluğun bereketinin kaçtığı bu dönem, insafa gelsin bu yıl!
Hayat, herkesin rolünün farklı olduğu koskocaman bir sahne gibi. İçinde insani değerler olan rollerimizi, dibine kadar doğru ve güzel yapalım. Bunu yaparken de ziyan olmayacağımız yüreklerde olmayı dilerim bu yıl!
Koşuşturup yorulduktan sonra dinlenmek için sırtını güneşe vermek gibi olsun hayat.
Güneşli günün gölgesi de oluyor tabii ki önemli olan o gölgenin de tadını çıkarabilmek, öğrenebilmek.
Dünya’yı siyasilerin değil insanlığın kurtaracağı bir yıl olsun!
Anne-babadan, kardeşten ve de özellikle evlattan zordur firak.
Allah, kimseye ölüm ayrılığı vermesin.
Elbet kavuşulur!
Ne kadar hazırlıklı olursak olalım firak, burun sızlatır, gözleri doldurur. Yürek ağartır yoksuzluk!
Gururdan kaynaklanan firak, her şeyden cayma gibi görünse de tamamen pişmanlıktır bence.
Kılavuz olacak gönüller, canınıza can olacak gönüller, dostluğa götürecek gönüller sarsın sizi!
Bıraktığınız gibi bulacağınız yürekler olsun hep hayatınızda.
Televizyondaki bir bilgi yarışmasından öğrenmiş annem Ibn Hazm’ı. Ben de annem sayesinde. Endülüs bölgesinin sevdiğim şehirlerinden Cordoba’nın, Emeviler döneminde yetişmiş şair ve devlet adamlarındanmış. Diyor ki “Bu dünyada ayrılığa denk olabilecek başka hiçbir felaket yoktur. Sonunda gözyaşları aka aka ruhları yerinden oynatmasaydı, ayrılık, önemsiz, küçük bir şey sayılırdı belki”.
Ne demiştik?
Zordur firak!
Samandağ-Antakya arası, eskiyi yad etmek, mınnına -bizden- olan insanlar arasına karışmak adına minibüse binerim bazen.
Yarım saatlik yolculukta insanların kaynaşması başka bir güzergahta yoktur.
Bir anda herkes tanışık olur.
-Abiii ! Yol çatıda -yol ayrımı- inecek var!
-Balla hayye, fii issa lee Kareçen? -güzel kardeşim, Karaçay’ a çok var mı anlamına gelir-
-Yok yok daha burada inme! Diyerek akıl verenleri izlerken, amcanın biri traştan sonra sürdüyü, bildik bir limon kolonyasıyla minibüse biniverir.
Mümbit -bereketli- toprakları, kelebek camdan izlerken, ağaçların arkasına saklanan çocukluğunuzu sobeler, göz kırparsınız!
Esas firak odur işte.
Asla dönemeyeceğiniz eski yıllar!
Çoğumuzun sevdiği yazarlardan Amin Maalouf der ki “Gökyüzü o kadar basık ki kimse dimdik ayakta duramaz. Yine de hayat var, arzular var, şenlikler var dünyada. En iyi şeyin olmasını beklemezsek te en kötüden kurtulma ümidimizi besleyelim”.
Evet, en kötüden kurtulma ümidimiz hep var!
Güzel olacak her şey!
Mutlu yıllar!
Firak*: Ayrılık.