Psikolojik savaş; bir ilişkide çiftlerin karşı tarafı cezalandırmak ve kendi otoritelerini kabullendirmek için uyguladıkları en popüler yöntemdir.
Baba ekonomik gücünü kullanarak, görmezden gelerek anneyi cezalandırdığını düşünür.
Anne ise ev işlerini aksatır, temizliği yapmaz, yemek hazırlamaz…
Hemen hemen her sorunlu ilişkide şahit olacağınız bu senaryo günler, haftalar hatta aylar sürebilir.
Çiftlerin aile değerlerini umursamadan giriştikleri bu çatışmalar, aile yapısının işlevselliğinin çökmesine ve aynı zamanda aile içinde huzursuzluğa sebep olmaktadır.
Doğal bir sonuç olarak bu durumdan en çok çocuklar etkilenmektedir.
Aynı partiye mensup iki başkanın çatışmasının bedelini ödeyen Samandağ halkı misali..
Birbirlerini yok sayma, iletişimi koordinatör üzerinden yürütme, aynı kareye sığamama ve daha birçok siyasi nezakete sığmayan tavırları size örnek olarak gösterebilirim.
‘Yok yahu, koskoca adamlar egosal çatışmalarına, partinin kalesi olarak bilinen bir ilçeyi kurban etmezler.’ diye düşünebilirsiniz.
Bende öyle düşünüyorum. Düşünüyordum..
Lakin bayram tatilinde şehir dışından gelen misafirlerimi gezdirirken, en ücra köylere bile yapılan hizmetleri görünce cezalandırıldığımızı düşünmekten de kendimi alıkoyamıyorum.
Yoksa, kazıldığı halde aylardır herhangi bir işlem yapılmayan yollar, yıkık kaldırımlar, sabah saatlerinde survivor misali su doldurma çabalarına bizi reva görmelerinin başka nasıl bir açıklaması olabilir ki?
Bakın turizm, ticari ve ekonomik yatırımların aksamasından bahsetmiyorum.
1990’lı yıllardan şahit olduğum belediye seçimlerinde, belediye başkan adaylarının en etkili seçim vaadi olan yol, kaldırım ve su sorunların 2021 yılında hala bir sorun olarak karşımıza çıkmasından bahsediyorum ve bundan müthiş derecede utanç duyuyorum..
Umarım aynı utancı 124.000 nüfuslu bir ilçeye bu hizmeti layık gören yetkililer de hisseder!