HABER MERKEZİ
Öncelikle bilinmesi gereken tuz alımının öğrenilmiş bir güdü olduğu. Bu nedenle tuz eşiğini düşürmek için bir süre limitlerinizi düşük tutmalısınız.
Aksi halde aşırı tuz tüketiminin sebep olduğu son derece ciddi hastalıklar için risk grubundasınız demektir. Bu hastalıkların başında yüksek kan basıncı (hipertansiyon) geliyor. Ayrıca, sodyum, vücudun su tutmasına (dehidrasyon) sebep olarak, kalp yetmezliğine, böbrek hastalıkları, akciğer hastalığı ve eklem yangısına sebep oluyor.
Fazla sodyum hastalık riskini arttırıyor
Sodyum vücudun kalsiyum emilimini ve kullanımını engeller. Bunun sonucu olarak da kemik kütlesinin kaybolmasına ve kemiklerdeki gözenek miktarının artmasına neden olur. Menopozdan sonrası kadınlar, diyabetliler ve kemik erimesi riski taşıyan yaşlılar tuz tüketimi konusunda oldukça dikkatli olmalılar. Fazla tuzlu bir beslenme kemiklerde kırılma riskini ciddi oranda artırır ve diğer iskeletsel deformasyonlara neden olur. Tuz tüketiminin sebep olduğu diğer hastalıkların başında böbrek bozuklukları geliyor. Çalışmalar fazla tuzlu yeme alışkanlığının onikiparmak bağırsağı ve mide ülserlerinin ve kanser riskinin artmasına neden olduğunu ortaya koyuyor. Ayrıca yine fazla sodyum hem elektrolit hem de hormon dengesini bozabilir, sinir iletilerinin taşınmasını engelleyebilir ve baş dönmesi, kas krampları ve titreme gibi semptomları açığa çıkarabilir. Ayrıca algılamada bozukluğa, kafa karışıklığına ve depresif belirtilere yol açabilir.
Tuz tüketimimizi nasıl azaltabiliriz?
Sofranıza tuzluk koymayın.
Tuzu, pişirirken değil yemeğin sonunda ekleyin.
Bilinçli alışveriş yapın.
Bir besini tadarak tuzunu anlamayabilirsiniz. Bunun için etiket üzerinde aşağıda yazan katkıların bulunmamasına dikkat edin: Monosodyum glutamat (MSG), kabartma tozu, Disodyum fosfat, Sodyum alginat, Sodyum nitrat veya nitrit.
Limon, baharatlar tuzu çok iyi replike edebilir.
Ambalajlı ürünlerin tuz içerikleri yüksek olduğundan dikkatli tüketin.
Turşu, salamura yiyecekler ve şarküteri ürünlerini fazla tüketmeyin.