ALİ ZAN
Merkez üssü Kahramanmaraş olan depremlerin ardından hasar tespit çalışmaları devam ederken esnaf canını hiçe sayarak ağır hasarlı binaların altında yurttaşlara hizmet vermeye devam ediyor. Esnaf hem geçimini sağlamak hem de depremin ardından şehirden ayrılmak zorunda kalanlara umut vermek için sokaklarda satışlarını sürdürüyor.
Yaşanan felaketin ardından 11 ay geçmesine rağmen yurttaşlar ağır hasarlı binaların neden yıkılmadığını merak ediyor. Bütün sermayelerinin ve mal varlıklarının enkaz kaldığını söyleyen vatandaşlar bir an önce ağır hasarlı binaların yıkılmasını istediler.
Depremin etkisini atlatamayan küçük esnaf: “Depremle beraber bütün mal varlıklarımız da enkazların altında kaldı. Şimdi ise yeniden toparlanmaya çalışıyoruz canımızı hiçe atıyoruz fakat yapacak bir şey yok bir şekilde yeniden hayata tutunmak zorundayız. Buradan başka çalışacak yerimiz yok ki bizim gidecek yerimiz de yok Hatay bizim her şeyimiz. Doğup büyüdüğümüz yer insanı doğup büyüdüğü yeri nasıl terk edebilir ki siz söyleyin. Bütün esnaf çok zorlandı fakat küçük esnaf daha da fazla etkilendi gibi çünkü birçok esnaf bizler gibi kendi iş yerlerinin kendileri kurdular kalkınmak için hal böyle olunca da birçok masraf oldu ve küçük esnaf bu durumdan daha çok etkilendi. Ama artık bu duruma bir düzenleme yapılmalı ve bu ağır hasarlı binaların yıkımı da bir an önce bitmeli. Yoksa durumu görüyorsunuz ne tehlikeler altında hizmet vermeye çalışıyoruz. Bizim canımızın da bir kıymeti olduğunu hatırlatmak isteriz. Burası Antakya’nın kalbi Antakya’da ticari hayatın devam edebilmesi için Uzun Çarşının açık olması gerekiyor. Depremin ilk aylarına göre artık işler daha iyi gün geçtikçe daha fazla dükkân açılıyor ve bu da bizi çok mutlu ediyor. Belki eskisi kadar canlılık yok ama eskisine yaklaşmak üzere. İnşallah da en kısa zamanda eskisi gibi olacak inanıyoruz. Fakat esnafların sorunu dinlenilmeli diye düşünüyoruz bizler. Belki bizim de sorunlarımızı çözerlerse o zaman her şey hallolur ve her şey eskisi gibi olmasa da en azından buralar eskisi gibi olur bu da bize umut verir.” İfadelerini kullandılar.