ALİ ZAN
Depremde binlerce binanın yıkıldığı Hatay’da enkaz kaldırma çalışması sürerken, geride kalan demir yığınları ise birçok kişiye ekmek kapısı olmaya devam ediyor.
Yaptıkları iş tehlikeli olmasına rağmen buna aldırış etmeyen yüzlerce kişi, canlarını hiçe sayarak hurda demir arıyor.
El arabasıyla sokaklardan topladıkları metal hurda ve atık kartonları satarak, elde ettikleri gelirle ailelerinin geçimlerini sağlamaya çalışıyorlar. Vatandaşlar günün her saatinde enkaz alanlarını dolaşarak hurda demir topluyor.
Konuyla ilgili görüş bildiren hurdacılar: “Enkazlardan geriye kalan demirleri toplayınca insanlar bize bakıyor fakat yapacak bir şeyimiz yok elbette bu durumdan bizde hoşnut değiliz biz de üzülüyoruz. Keşke böyle bir şey olmasaydı keşke tek bir insanın burnu bile kanamasaydı. Bizim de evlerimiz yıkıldı, iş yerleri yıkıldı çalışacak bir yer kalmadı. Fakat biz buna rağmen topraklarımızı terk etmedik ve burada kalmayı tercih ettik buradaki yaşam koşullarına rağmen. İş bulamadığımız için bizde demir toplamaya mecbur kaldık gün boyu demir topluyoruz ve günün sonunda hurda demir alan yerlere satıyoruz. Birkaç kuruş kazanıyoruz buradan en azından günlük ihtiyaçlarımız karşılanıyor. Depremden sonra hepimizin hayatı alt üst oldu kim ne yapacağını şaşırmış durumda. Zaten şehir deseniz o da bitmiş bir durumda her yer molozlarla, yıkılmayı bekleyen binalarla dolu. Fakat yapacak bir şey yok bir şekilde hayatımıza devam etmek zorundayız. Bizde isteriz düzgün bir işimiz olsun fakat bu şehirde şu an iş bulmak çok zor. İnşaat işinden başka bir şey yok ki şehirde on da bilmen gerekiyor zaten yapmak için. Yani anlayacağınız şu an nu işi yapmaya mecburuz yoksa yaşamımızı sürdüremiyoruz. Herkesin olduğu gibi bizimde yaşamak ve geçinmek için paraya ihtiyacımız var. Böyle idare etmek zorundayız biraz daha. Fakat bu yaptığımız işi kimsenin hırsızlık olarak algılamasını istemiyoruz kimse bize hırız gözüyle bakmasın bize yeter. Zaten depremden dolayı çok zor günler geçiriyoruz. Bir de insanların bize hırsız gözüyle bakması bizi daha da mutsuz eder. O yüzden tek isteğimiz bu onlardan. İnşallah en kısa zamanda hepimizin evleri, iş yerleri olur. Lüks bir yaşam istemiyoruz artık başımızı sokacak bir ev ve yaşamımız için bir iş istiyoruz o kadar.” Dediler.