Vakıflar Hatay Bölge Müdür Vekili Osman Güneren: “Anadolu’nun ilk camisi” olarak kabul edilen Hatay’daki tarihi mabedin tamamlanan moloz ayrıştırma işleminde 3 bine yakın nitelikli parça kurtarıldı. Bu parçaların, yapının neresine ait olduğunu santimine kadar biliyoruz ve bunları yerinde kullanacağız”
AA
Hatay’da 6 Şubat depremlerinde ağır hasar alan Habib-i Neccar Camisi’nin enkazından 3 bine yakın nitelikli parça kurtarıldı.
Antakya’nın 638 yılında Müslüman Arapların eline geçtiği dönemde inşa edilen ve avlusunda Hazreti İsa’nın üç elçisinin mezarının bulunması sebebiyle Müslümanlar kadar Hristiyanlar için de önem taşıyan ve “Anadolu’nun ilk camisi” olarak kabul edilen Habib-i Neccar Camisi’nin yeniden inşası için çalışmalar sürüyor.
Vakıflar Genel Müdürlüğü kontrolünde, Konya Büyükşehir Belediyesi sponsorluğunda yürütülen çalışmalar kapsamında kültür molozlarından ayrıştırılan camiye ait yaklaşık 3 bin nitelikli parça, enkazdan kurtarıldı.
Titiz çalışmalarla kurtarılıp numaralandırılan parçalar, mart ayında başlanması hedeflenen caminin inşasında kullanılacak.
Vakıflar Hatay Bölge Müdür Vekili Osman Güneren, AA muhabirine, 6 ve 20 Şubat 2023’teki depremlerin kentteki birçok tarihi eserde hasar oluşturduğunu söyledi.
Bunlardan birinin de Habib-i Neccar Camisi olduğunu ve ağır hasar aldığını aktaran Güneren, burada titiz bir çalışma gerçekleştirdiklerini belirtti.
Caminin bulunduğu alanda yerinde belgeleme çalışmalarının ardından, enkaz ayrıştırma işlemi gerçekleştirdiklerini anlatan Güneren, “Yapı enkaz durumuna geldiği için yapının içerisinde birçok nitelikli eleman vardı. Kimisi minarenin taşı, kimisi minberin, kimisi beden duvarının, kimisi kitabenin. Bu taşlar enkaz ayıklama işlemi esnasında ayrıştırıldı, numaralandı. Şu anda da ilgili yeriyle de ilişkilendirilmek suretiyle sahada muhafaza edilmekte.” dedi.
Güneren, Habib-i Neccar Camisi’nin deprem öncesi hazırlanan rölöve, restorasyon ve restitüsyon projeleri arşivde bulunduğu için şanslı olduklarını vurgulayarak, “Şu anda biz enkaz ayrıştırma sonrasında tespit etmiş olduğumuz, çıkardığımız nitelikli yapı elemanlarının yapının neresine ait olduğunu, projeden de net bir şekilde bilmekteyiz. Yani uygulamaya geçtiğimizde bu nitelikli yapı elemanları yapının özgün yerinde, daha önceki olması gereken yerinde tekrardan korunuyor ve kullanılıyor olacak.” diye konuştu.
Zeminin, etüt çalışmalarının tamamlandığını belirten Güneren, tarihi caminin mart ayı itibarıyla aslına uygun şekilde yükselmeye başlayacağını söyledi.
“3 BİNE YAKIN PARÇA İĞNEYLE KUYU KAZILARAK ÇIKARILDI”
Çalışmalarla yaklaşık 3 bin nitelikli parçanın molozdan ayrıştırılarak çıkarıldığı vurgulayan Güneren, şöyle devam etti: “Bu 3 bin parça numaralandırıldı ve nereye ait olduğuna dair çözümlemeler gerçekleştirildi. Tabii bizim bu çözümleme gerçekleştirebilmemiz için elimizde fotoğrafların olması lazımdı, vardı. Elimizde mevcut olan, dayanağımız durumundaki restorasyon projesi de dikkate alınmak suretiyle ilgili yerlerinde aynen kullanılarak restorasyon, ihya süreci tamamlanmış olacak. Bu dediğimiz 3 bine yakın ayrı parça adeta iğneyle kuyu kazılarak, titiz bir şekilde yapılan çalışmalarla çıkarıldı. Bu parçaların, yapının neresine ait olduğunu santimine kadar biliyoruz ve bunları yerinde kullanacağız.”