Emekten yana dizeler..

Kitaplar üzerine yazı yazmak zor iştir. İllaki eksik bir şey kalır. Yazarın yüreğinden damıtılan kelimeleri anlayacak, sevecek okuyucu mutlaka olacaktır. Uzun süredir sosyal medya hesabımdan, kıymetli dost Hikmet Dönmez’in paylaşımlarını görüyor, zaman zaman okuyordum. Günün yirmi dört saate sığmadığı bir koşturmanın içinde elbette her yazılana ulaşmak, dikkatlice okumak imkânı olmuyor. An geliyor en yakınınızdakilerin zamanlarından çaldığınız oluyor, sonra kendinizi sorguluyorsunuz. Evliyseniz, çocuklarınız varsa, hele de dostlarınız varsa, zaman sadece sizin değildir. Evimizdeki odalardan biri, “kültür-sanat odası” olarak kullanılıyor. Yerden tavana kadar, duvardan duvara kitaplığın içinden yine de taşmış kitaplarımızın yanı sıra piyano dahil olmak üzere neredeyse her türlü enstrüman var. Bağlamadan sonra, kabak kemane ve bu yazıyı yazdığım anda oğlum Merih’in çaldığı ud sesine klavyemin sesi eşlik ediyordu.

Adın Aşk” 2017, “Kızıl ve Mavi” 2019 Nitelik Kitap yayınlarından, 2020 yılında “Suskun” Ubuntu yayıncılıktan okurla buluşmuş. İyi ki merhaba demişim şair dost Hikmet Dönmez’e. Hem serbest vezinle hem hece ölçüsü ile şiirleri mevcut… Şair Hikmet Dönmez emekten yanadır. Bütün şiirlerinde aşk, sevgi, barış temalarına sıklıkla rastlayabilirsiniz. 1961 yılında Koçubaba köyünde doğmuş, ilkokulu bitirdikten sonra Ankara’da yerleşmiş. Bir oğlu ve bir torunu var. Sevmeyi ve mutlu olmayı ilke edinen şair Hikmet Dönmez gazetedeki söyleşilerle kültür-sanata katkı sunmaya devam ediyor.

Bazen bir söz, bazen bir ezgi insan yaşamının değişmesine bir vesiledir. Bir dörtlük, bir öykü, bir türkü, bir kitap illa ki insan yüreğine güzellik katar. Çoğu kez farkında değiliz, bazen okuduğunuz bir dörtlük sizi o zamana götürür. Yer, mekân, insanı ile an be an yaşarsınız.

Altındağ

Sana sesleniyorum

Mazin kadar hüznün de derin

İçindeki insan seli yoksulluğun ve dertlerin

Neden bitmek bilmez senin derdin kederin…

Hikmet Dönmez dostumun “Adın Aşk” kitabındaki bu dörtlüğü kimine göre Asmin çiçeğini anımsatır, kimine Altındağ’ı, kimine göre hiçbir şey… Bana, 1988 li Ankara günlerimi anımsattı. Altındağ’da acı çeken anaları anlattı, çaresizlik içinde orada büyüyen gençleri anımsattı. Meğer aynı mahallede nefes alıp vermişiz Hikmet dostla o yıllarda. Aynı pastaneden ağzımız tatlanmış. Yüreğine sağlık dost… Kitaplarını, şiirlerini paylaş, paylaş ki; şiirle dünya güzelleşsin. Kızıl&Mavi kitabından “Gözlerin” adlı şiirini okuyanın yüreğine dokunması dileğim ile paylaşıyorum.

GÖZLERİN

Karanlık ve gece
Çekmiş kılıcını kınından
Geliyor üzerime delice

Korkum yok…
Ne umudum tükenecek yarına
Ne de bahar gelmekten usanacak
Ülkemin dağlarına

Sevgili
Katıksız seviyorum ülkemi ve seni
Uyansın insanlık
Aydınlansın ülkem
Çok özledim
Aydınlığı ve gözlerini…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir